Bendeler garip olmasın
Firkat oduna yanmasın
Hocam kimseler olmasın
Şöyle garip bencileyin
Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin
* * *
Koca Yunus’un dizelerinden daha doğrusu yüreğinden dökülen mana yüklü kelimeler.
Gurbetin yüreğimize Çamlığın sisi misali çöktüğü günümüz dünyasında gurbette garip kalmak ve garip ölmek arasında çok da bir fark yok bizim için.
O yüzdendir bir tanıdık çehre, bir tanıdık isim, bir tanıdık ses ararız gurbet ellerde.
Gurbeti vatan bilmiş çocuklarının hikayesi bu günkü konumuz.
Gurbet şehri Yozgat’tan elinde bavulu yıllar önce yaban elleri mesken tutmuş ailenin çocukları bu gün yadellerde sadece mahzun kalmış garipleri değil mahzun ve sahipsiz kalmış bedenleri de yalnız ve kimsesiz bırakmıyor.
Onlardan sadece bir tanesinin hikayesi, Almanya’dan.
Afrikalı Müslüman bir genç: Hasan!
Sahipsiz geldiği Almanya’da sahipsiz teslim ediyor ruhunu Allah’a.
Öyle bir kader ki sahipsizin bedeni de sahipsiz kalıyor!
Günlerce morgda bekleyen cenaze yakılmak üzere iken Günzburg Camii Dernek Başkanı Yılmaz Kum, Ulm DİTİB Camii başkanı Hasan Yıldız ve Almanya Yozgat Dernekleri Federasyonu (AYDER) Genel Başkanı Alper Başkurt harekete geçiyor.
Cenazenin yıkanmasından defnine kadar her şeyi İslam’a uygun gerçekleştiriyorlar.
Cenazesi yakılmaktan ve sahipsizlikten kurtulan gencin cenaze namazını kıldıran DİTİB Günzburg Cami imamının şu sözleri oldukça dikkate değer: “Eğer Türkler varsa içimiz rahat, onlar gerekeni en iyi şekilde yapar.”
Türk ne anlama gelir diyenlere:
Sahipsizlerin sahibi,
Kimsesizlerin kimsesi,
Mazlumların yareni,
Ölmüşlerin rahmete ulaşmasına vesile.
Cenazeye omuz veren, defnine vesile olan hemşerimiz Almanya Yozgatlı Dernekler Federasyonu Başkanı Alper Başkurt’un şu açıklaması oldukça manidar:
- Annemi bir kaç hafta önce kaybettim. Pandemi dolayısıyla öz annemin cenazesinde memleketim Yozgat’ta bulunamadım ama bakın Allah'ın işine ki daha önce yüzünü bile görmediğim, kıtalar ötesindeki bir annenin evladını yıkayıp gömmek bize nasip oldu. Ben annemin cenazesini göremedim, bir anne de oğlunun cenazesini göremedi. Allah rahmet eylesin Hasan. Allah razı olsun Hasan'ı garip koymayanlar."
Bu sözler, gurbette sahipsiz olmanın, yadellerde çaresiz kalmanın, kimsesize kimse olmanın manasını da ortaya koyuyor.
Alper Bey’i yakından tanıma fırsatını bulan bir basın mensubu olarak yüreğindeki insan sevgisine, mana yüklü dünyasına şahitlik etmekten mutluluk duyduğumu ayrıca belirtmek istiyorum.
Keza Avrupa Yozgatlılar Federasyonu Genel Başkanı Veysel Filiz de keza öylesine. Aydıncıklı kimsesiz gencin cenazesini memleketi Aydıncık’a (geçtiğimiz yıl) ulaştırarak öylesine önemli bir işe, hayra imza atmıştı ki.
Onun da bir açıklaması var Afrikalı Hasan’la ilgili: Gencimize Allah’tan rahmet diliyorum. Avrupa Yozgatlılar Federasyonu hemşericilik yapan bir federasyon değildir. Köklerini Bozok köylerinden alan bir inanç medeniyetinin Avrupa’daki vicdan ve merhamet temsilcisidir. Biz yine aynı inanç ve merhamet ile dinimizin ve medeniyetimizin temsilcisi olmaya devam edeceğiz.
Türk olmak, Yozgatlı olmak işte böyle bir şey.