109 yıl önce 29 Nisan 1916'da kazandığımız Saklı Kalmış Bir Büyük Destan: Kûtü'l-Amâre Zaferi -1

109 yıl önce 29 Nisan 1916'da kazandığımız Saklı Kalmış Bir Büyük Destan: Kûtü'l-Amâre Zaferi -1

1. Dünya Savaşı'nda kazandığımız Çanakkale Zaferi, milletimiz tarafından az çok bilinmesine rağmen; maalesef Kûtü'l-Amâre için aynı şeyleri söylememiz mümkün değildir. Zira 29 Nisan 1916'da tarihinde Irak cephesinde İngilizlere karşı kazandığımız Kûtü'l-Amâre zaferi çok az kimsenin bildiği, birçok kişinin hakkında yeterli mâlumat sâhibi olmadığı bir büyük destandır.
KÛTÜ'L-AMÂRE ZAFERİ; Birinci Dünya Savaşı'nin Irak cephesinde her türlü imkânsızlık içinde mücadele eden Turk Ordusunun 143 günlük çetin bir kuşatmanın ardından; içlerinde 5 general, 476 subay ve toplam 13.309 askerin bulunduğu 6. İngiliz Tümeni'nin tamamını 29 Nisan 1916 tarihinde kayıtsız şartsız esir aldığı öksüz bırakılmış muazzam bir gâlibiyettir.
KÛTÜ'L-AMÂRE ZAFE Rİ;"Türk sebâtının İngiliz inadını kırdığı", Türklerin İngiliz Devletine tarihlerindeki en ağır yenilgiyi tattırdığı
SAKLI KALMIŞ BİR BÜYÜK DESTANDIR.
Çanakkale'nin öz kardeşi olan Kûtü'l-Amâre Zaferi dünya tarihini Çanakkale Zaferi ile birlikte çok önemli ölçüde etkilemiş, Ingilizlere "yüz karası bir yenilgi" yaşattığı için nisyana terkettirilmiş, İngiliz oyunlarıyla -tabir câizse- üstü örtülmüş ve Irak çöllerine gömülmüştür.
KÛTÜ'L-AMÂRE ZAFERİ aziz Türk milletinin Ay-Yıldızlı şanlı bayrağımızın remzettigi değerler manzûmesinin gölgesinde; îman, ihlâs kahramanlık, vatan sevgisi, celâdet, şehâmet, metânet, azim, irâde ve kardeşlik şuuruyla tüfek çattığı, Mehmetçiklerimizin insanüstü bir gayret kuvvet ve mukâvemetle savaşıp cesâret ve insaniyetiyle düşmanlarını bile kendisine hayran bıraktı Devlet-i Aliyye'nin son şâheser fermânıdır.
Mirliva Halil Kut Paşa'nın; "Tarih bu vak'ayı yazmak için kelime bulmakta müşkülâta uğrayacaktır!" diye vasfettiği Kuğunun Son Zaferi, KÛTÜ'L-AMÂRE'dir.
Kuğular son nefeslerini verirlerken en güzel ve en etkileyici ötüşlerini
gerçekleştirirlermiş. Avrupalıların “The last cry of the swan” (Kuğunun Son Çığlığı) ya da
“Chant de cygne” (Son Şarkı) diye ifade ettikleri bu son serenat; bir anlamda Osmanlı
Devleti’nin tarih sahnesinden ayrılırken muazzam bir final ortaya koyduğu Çanakkale ve
Kûtü’l-Amâre Zaferi’ne benzemektedir. Ancak Birinci Dünya Savaşı’nda Devlet-i Aliyye’nin dillere destan gurubu esnasında vukû bulan “Kuğunun Son Çığlığı” nın ardından Türk tarihinin
beş bin yıllık güneşi batmamış; Yüce Rabb’imizin ihsanı ve Türk millletinin çaba ve gayretiyle Millî Mücâdele sonrası yeni bir Türk Devleti'nin doğuşuna vesile olmuştur. Devamı Yarın...