Bir dizi ziyaretleri gerçekleştirdikten sonra kongreye katılan Tunç, burada bir konuşma gerçekleştirdi.
Tunç, konuşmasında Yozgat’ın AK Parti ve Cumhur İttifakı için önemli bir şehir olduğunu dile getirirken Yozgat’ın tarihin belli dönemlerinde de önemli yer edindiğinin altını çizdi.
Yozgat'a önemli yatırımlar yapıldı
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç konuşmasında, “Yozgat milli iradenin yanında olan ve hep destek veren bir şehirdir. Yozgat’ımız yiğitlerin diyarı, Yiğidin harman olduğu yer Yozgat ve bugün sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti öncelikle bertilmek istiyorum. Yozgat bu toprakları bizlere vatan yapan kahramanların toprağıdır. Sarıkayalılar biraz önce buradaydı, Sarıkaya’nın Karayakup köyünden çıkıp evlatlarını Çanakkale’ye gönderen anaların diyarı. Kınalı hasanın diyarı Yozgat. Bu güzel topraklarda, Türkiye’nin tam orta yerinde ve AK Partinin Cumhur İttifakının en güçlü olduğu Yozgat’ımızdayız bugün ve kongremizi gerçekleştiriyoruz. Bu kongremiz daha da güçlenmemize vesile olacak. Burada Yozgat’ta yapılacak yatırımların daha da artmasına vesile olacak. Bugüne kadar Yozgat’a çok önemli yatırımlar yapıldı. Çok değerli milletvekillerimiz ile beraber çalışmalar yaptık. Büyüklerimiz buradan bakanlık yaptılar. Özellikle adalet bakanlığı noktasında Bekir Bozdağ bakanımız bayrağı ondan devralmıştım ve Cemil Çiçek bakanımız. Adalet bakanlığı hem Türkiye genelinde adalete güvenilmesinin sağlanması hem de yargı hizmetlerinde memnuniyetin artması noktasında çok büyük emekleri oldu. Bu hafta onlarla da görüştük. Yozgat’a gidiyorum selamınızı ileteceğim dedim selamları var sizlere. Hem Cumhurbaşkanımızın selamını ve büyüklerimizin selamını sizlere aktarmak istiyorum. Sözü fazla uzatmaya gerek yok AK Parti milletin partisidir” ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Tunç, Türkiye’deki yargı sistemiyle ilgili eleştirilerde bulunanlara karşı sert açıklamalarda bulundu. Tunç, eski vesayet sistemlerinin, özellikle 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat darbe dönemlerinin yargısını örnek vererek, "Bugün yargıdan rahatsız olanlar, aslında o önceki vesayet anlayışının kalıntılarıdır" dedi. Tunç, bugünkü yargı sisteminin, geçmişteki dönemdeki olumsuzluklardan uzak, demokratik hukuk devleti ilkesine dayandığını vurguladı.
Yargı Reformunun Önemi
Tunç, "Eğer bugünkü yargı sistemi 27 Mayıs'ta işbaşında olsaydı, Adnan Menderes ve arkadaşları idam edilmezdi. 12 Eylül'de işbaşında olsaydı, gençler idam sehpalarına gönderilmezdi. 28 Şubat'ta, başörtülü kardeşlerimiz diplomalarını almak için üniversiteye gittiklerinde, kimse ağızlarını kapatarak onları engellemeye cesaret edemezdi" şeklinde konuştu. Türkiye'nin yargı sisteminde önemli yapısal reformlar gerçekleştirdiğini belirten Tunç, Anayasada daha demokratik değişiklikler yapılması gerektiğini ifade etti. "28. dönemde bir uzlaşma sağlanarak, Türkiye’yi darbe anayasası yerine, demokratik, sivil, katılımcı ve toplumun her kesiminin kendini bulduğu bir toplum sözleşmesiyle yönlendireceğiz" dedi.
Basın Özgürlüğü ve Hukuk
Tunç, basın özgürlüğü konusunda da açıklamalar yaptı. Basın özgürlüğünün başkalarına hakaret ederek kullanılamayacağını belirten Tunç, "Basın özgürlüğü, fikir ve düşünce özgürlüğü engelleri ortadan kaldırmak amacıyla güçlendirildi. Ancak, bir başkasının özgürlüğüne müdahale etmek, kişilik haklarına saldırı teşkil etmek asla kabul edilemez. Türkiye’de fikir, düşünce ve ifade özgürlüğü alabildiğine serbesttir. Ancak bu özgürlük, başkalarına hakaret ederek veya yargıyı karalayarak kullanılamaz" ifadelerini kullandı.
Tunç, sözlerinin sonunda, basın hürriyetinin evrensel hukuk çerçevesinde sınırlı olduğunu ve kişilik haklarına yönelik saldırıların kanunlara ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirterek, bu tür eylemleri hukukun kabul etmeyeceğini vurguladı.