Bel, boyun ve eklem ağrıları nedeniyle ameliyat önerilen hasta sayısı son yıllarda artış gösterdi. Ancak uzmanlar, her ağrının cerrahi müdahale gerektirmediğini, doğru hasta seçimiyle ameliyatsız yöntemlerin başarılı sonuçlar verebileceğini vurguluyor. Kronik ağrılar, fıtıklar, kireçlenme ve yaygın vücut ağrıları gibi şikâyetlerle başvuran birçok kişi, cerrahisiz tedavi seçenekleriyle günlük yaşam kalitesini yeniden kazanabiliyor.
Kireçlenme ve Yaygın Ağrılar Yaşla Sınırlı Değil
Kireçlenme yalnızca yaşla gelişen bir süreç değil. Duruş bozukluğu, yanlış yüklenme, geçmişte yaşanan küçük travmalar da bu süreci hızlandırabiliyor. Dr. Can, “Yıllar önce yaşanan düşmeler ya da zorlanmalar, yıllar sonra eklem sorunları olarak karşımıza çıkabiliyor” diyerek hastanın geçmiş öyküsünün önemine dikkat çekiyor.
Tedavide eklem içi enjeksiyonlar, ozon destekleri ve kişiye özel yaklaşımlar kullanılarak ağrıların kontrol altına alınabileceği belirtiliyor. Buradaki amaç, sadece ağrıyı geçirmek değil, aynı zamanda eklemi koruyarak ilerlemeyi yavaşlatmak.
“Her Yerim Ağrıyor” Diyenler İçin Bütüncül Yaklaşım Öne Çıkıyor
Görüntüleme sonuçları temiz çıkmasına rağmen yaygın ağrıdan şikâyet eden hastalarda fibromiyalji gibi sendromlar ön plana çıkıyor. Bu durumda sadece fiziksel değil, bağışıklık ve sinir sistemini de destekleyen bütüncül yaklaşımlar uygulanıyor. Serum ozon, vitamin destekleri ve kişiye özel planlanan tedavilerle yaşam kalitesi artırılabiliyor.
Dr. Derya Can, birçok hastanın ameliyat önerilmesine rağmen doğru tedaviyle bu süreci ameliyatsız şekilde atlatabildiğini belirtiyor. Ancak geç kalınmış durumlarda tedavi şansı azalabiliyor. Bu nedenle ağrı kesiciyle durumu ertelemek yerine, erken dönemde doğru teşhis ve müdahale büyük önem taşıyor.