Geçen hafta Leyla ile ilgili yazımı yazdığımda Leyla hala kayıptı. Ve o acı haberle sarsıldık cesedi bulunmuştu. Kolları bağlı halde. Neden bağlıydı kolları korkmuşlar mıydı, ürkmüşler miydi Leyla’dan o güzel gözlerine bakamamışlar mıydı. Bakmaya doyamadığımız o küçücük yavruyu ölüme terk ederken. Çok sinirlendik beynimizden vurulduk. İdam diye bağırdık ölsünler kahrolsunlar dedik. Avaz avaz bağırdık. Recep Tayyip Erdoğan halkımız isterse imzalarım dedi. Geçen hafta yazdığım yazıyı çok değerli hocam Gülşen Karakadioğlu senin idam istemeni sana yakıştıramadım dedi. Çok haklıydı. O sinirle o kızgınlıkla o acıyla bunu yapanlar yaşamasın istedim kesin çözüm müydü tabi ki değil. İstismarcılara sadece onlara idam istemek bile Ülkenin adaletini değiştirecekti. Çoğunun istediği de buydu. İran gibi olmak o kalıba girmek. Oturduğu apartmanda taciz edilen sözlü saldırıya uğrayan arkadaşım o sapıkla göz göze geldiğimde ölsün gebersin istedim demişti. Gözlerinin içindeki o vahşiliği o korkutuculuğu gördükten sonra o ve onun gibiler yaşamasın diye dua ettim dedi. Oda idam istemiyor şimdi. Bu onun için kolay ölüm olur dedi. Ölüm kurtuluş değil mi acı çekerek ölsün dedi. Müebbet alabileler daha farklı ceza alabilirler. Hepimiz kızgınız, hepimiz öfkeliyiz ama sorun adalet sistemimizde. Yargıda yargılayan da. Berna Lacin sosyal medyada paylaştığı söz yüzünden birçok eleştiri aldı. Çok haklıydı. Söylediği sözü başka yerinden anlayan insanlar sosyal medya çakalları açtı ağzını yumdu gözünü. Sanki Peygamber Efendimize sanki topraklara sanki oranın halkına küfür etmiş gibi infaz ettiniz. Cahilliğinizi konuşturdunuz sosyal medya ortamında. Bu kadar dini bütün olmanız gözlerimi yaşarttı! Tahammülünüz yok değil mi sizinle aynı fikirde olmayanlara tahammülünüz yok değil mi sizi poh poflamayanlara tahammülünüz yok değil m,i yanlışınızı yüzünüze vuranlara dar beyinlerinizi genişletmeye çalışanlara. İki küçük yavrunun da cesedi bulundu. Leyla’nın katilleri bulunamadı. İdam istemiyorum yargıdan ve yargılayandan adalet istiyorum. Gerekli cezayı vermelerini istiyorum. Cezaevinde hücrede sürünmelerini istiyorum. Acı çekmelerini istiyorum. Aç susuz geceler geçirsinler istiyorum. Dövülsünler istiyorum. Hiç mutlu olmasınlar gün yüzü görmesinler istiyorum. Çocuklar parklarda rahat oynasınlar şeker toplamaya gelsinler mutlu olsunlar istiyorum. Müjdat Gezen Sanat Merkezinde çok değerli hocam Gülşen Karakadioğlu Türkiye Dünya çapında dramaturg ve eleştirmendir. Derslerini iple çekerdik. O kadar çok şey kattı ki bize o naifliği o insanlığı o sevgisi o mütevazılığıyla imzasını bıraktı hayatımızda. Dünyadaki masum savunmasız varlıklara dokunan herkesin ölmesini istemiştik karıncayı incitmeyen biz. Buramıza kadar getirmişlerdi hümanist kimliğimizden çıkarıp bizleri. Şimdi herkes yaşattığını yaşamadan ölmesin eceliyle ölsün diyorum. Sizi seviyorum hocam hep var olun bu yazım size ithafen..