Ailede Sevgi Dili: Kalplere Dokunmanın Sanatı Aile Yılında, Toplumun Temel Taşını Yeniden Hatırlamak

Abone Ol

Eğitim ailede başlar, okulda devam eder. Bir ülkenin huzuru, mutluluğu ve geleceği, aile kurumunun sağlamlığıyla doğru orantılıdır. Aile toplumun en küçük iş güçlü birimidir. Aile mutluysa toplum mutlu, toplum mutluysa ülke huzurludur.
Ne yazık ki modern çağın hızlı yaşamı, teknoloji bağımlılığı ve bireyselleşme dalgası, aile bağlarını zayıflatmaya başladı. Oysa temeli ailede atılır. Sevgi, saygı, empati, sabır, merhamet ve hoşgörü önce evde öğrenilir. İyi bir birey, önce ailesine karşı sorumluluklarını bilendir. sloganımız şu olmalı: “Önce ben değişmeliyim. Ben değişirsem dünya değişir.”
Madem bu yıl “aile yılı” ilan edildi, o halde herkes üzerine düşeni yapmalı. Eğitim politikaları aileyi öncelemeli, okullar ve yurtlar sadece bilgi değil, değerler eğitimi de vermeli. Ekranlarda, sosyal medyada aileyi güçlendirecek, birliği ve sevgiyi pekiştirecek programlara yer verilmelidir.
Bazıları dışarıda güler yüzlü, anlayışlı ama evde sevdiklerine karşı sabırsız, kırıcı, hatta acımasız olurlar. Güzel ahlakın ölçüsü, kendi ailesine davranışıdır. Dışarıdan önce evin içine, anneye, babaya, kardeşe, eşe ve çocuğa iyi davranmak gerekir.
Her davranışın temeli çocuklukta, ailede atılır. Bugünün öfkeli yetişkinleri, dünün sevgisiz büyüyen çocuklarıdır. Aile, ruhun ve toplumun en önemli okuludur.
Bu hayatta yerini dolduramayacağı yegâne yerdir, sevginin en güçlü, en saf hâlidir. Aile, sorgusuz sualsiz kabul gördüğümüz, sırtımızı güvenle yasladığımız limandır.
Hiçbir gemi bizi ailemiz kadar uzaklara taşıyamaz, hiçbir zenginlik aile sıcaklığının yerini tutamaz. Aile insanın en büyük zenginliğidir.

KARAKTERİN OKULU EVDE BAŞLAR

Bir evin duvarlarını tuğlalar değil, sevgiler bir arada tutar.Aile; sevgiyi, merhameti, sabrı ve anlayışı yaşatmanın en güzel yeridir. Ancak çoğu zaman sevgimizi göstermeyi unuturuz. Yorgunluk, stres, geçim telaşı derken, birbirimizi duymamaya başlarız. sevgi “seni seviyorum” demek değildir;
Uzmanlar; “Bir çocuk günde en az beş defa sevildiğini hissetmeli.” Çünkü çocuk sevgiyle büyür, sevgisizlikle eksilir. Ailede şiddet, küçümseme ya da ilgisizlik, bir çocuğun ruhunda derin yaralar açar. O yaralar büyür, yetişkinliğe taşınır, topluma yansır.
O yüzden aile, bir ülkenin laboratuvarıdır; burada yetişen her birey, toplumun aynasına dönüşür, yeşerir.
Birbirimizi kırmak kolay, onarmak zordur, çaresi sevgidedir. Sevgi varsa, evin duvarları bile sıcaktır.
Sevgi varsa, sofrada bereket vardır.
Ailedeki iletişim dili, toplumun rengini belirler. Kaba söz, yalnızca bir kişiyi değil; bir nesli etkiler. O yüzden çocuklara bağırmadan, eşe sabırla, yaşlılara hürmetle yaklaşmak, en büyük insanlık dersidir.
Bir çocuğun kalbini kırmak, bir ülkenin geleceğini kırmaktır.
Bir anneye saygı, millete rahmettir.
Aile, toplumun aynasıdır.Hepimiz bu aynaya bakınca önce kendi kalbimizi görmeliyiz. Sevgi ailede başlar, yeşerir, oradan tüm dünyaya yayılır.