Taşkın, memur ve memur emeklilerinin enflasyon karşısında ezildiğini vurgulayarak, oluşan reel kayıpların refah payı ile telafi edilmesi gerektiğini ifade etti.
TÜİK’in Temmuz ayı enflasyonunu aylık yüzde 2,06, yıllık yüzde 33,52 olarak açıkladığını hatırlatan Taşkın, Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) ise enflasyonu aylık yüzde 3,75, yıllık ise yüzde 65,15 olarak hesapladığını söyledi. TÜİK ile ENAG arasındaki büyük farka dikkat çeken Taşkın, bu farkın memur ve memur emeklilerinin gerçek ekonomik durumunu yansıtmadığını belirtti.
"Reel Kayıplar Büyüyor"
Memur maaşlarına yılda iki kez toplu iş sözleşmesiyle (TİS) zam yapıldığını hatırlatan Necip Taşkın, zamların Merkez Bankası’nın tahmin ettiği enflasyon oranına göre belirlendiğini, gerçekleşen enflasyonun ise çoğu zaman tahminlerin üzerinde olduğunu ifade etti. Bu uygulamanın kamu çalışanlarını ciddi şekilde mağdur ettiğini vurgulayan Taşkın, şöyle konuştu: “Memur ve memur emeklilerinin geçim şartları gerçekten çok zor. Elektrik, doğalgaz, su, kira, ulaşım ve gıda gibi temel ihtiyaçlara erişim her geçen gün zorlaşıyor. Sağlıklı beslenmek artık hayal oldu. Anayasal bir hak olan insanca yaşama hakkının sağlanmasını talep ediyoruz. Enflasyon nedeniyle bugüne kadar oluşan reel kayıplar mutlaka telafi edilmelidir.”
"Yoksulluk Sınırının Altında Maaşlar"
Memur ve emeklilerin büyük bir çoğunluğunun, yoksulluk sınırının altında maaş aldığını söyleyen Taşkın, çalışanların moral ve motivasyonunun düştüğünü, bu durumun psikolojik ve toplumsal sorunlara yol açtığını kaydetti. Taşkın açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Memur ve emeklilere yapılan bu haksızlık, onları ekonomik olarak büyük sıkıntıya sokuyor. Geçim baskısı nedeniyle yaşam kaliteleri düşüyor. Sosyal devlet olmanın gereği olarak, kamu çalışanlarının refahı sağlanmalı, hak ettikleri saygınlığa yeniden kavuşmaları temin edilmelidir. Devletin asli görevi, vatandaşına insanca yaşama imkânı sunmaktır.”
