Kasaba halkı, kış hazırlıkları kapsamında imece usulüyle yufka ekmeği yaparak dayanışmanın güzel bir örneğini sergiliyor.
Kasabadaki kadınlar, sabahın erken saatlerinde bir araya gelerek geleneksel yöntemlerle hamur açıp yufkalarını tandırlarda pişiriyor. Tandırı olmayan veya unu yetmeyen kasaba sakinlerinin eksikleri, diğer kadınlar tarafından tamamlanıyor. Pişirilen yufka ekmekler, kış aylarında ıslatarak tüketilmek üzere saklanıyor.
İmece geleneğini yaşatmak istiyoruz
Gülten Öztürk, etkinlikle ilgili yaptığı açıklamada, imece geleneğini yaşatmak istediklerini söyledi. “Bundan yaklaşık 3 yıl önce eşim insanlara faydası olması için un dağıtıyordu. Bu sene aklına farklı bir fikir geldi ve biz de eskiden beri yapılan yufka ekmeği burada devam ettirelim istedik. Tandırı olmayan herkes gelip ekmeğini burada yapabilir, rahatlıkla evine götürebilir” dedi.
Öztürk, etkinliğin sabah saat 8’de başladığını ve 3 torba unla yaklaşık 500 ekmek yapılmasının planlandığını belirtti. Ekmeklerin genellikle kuru ve güneş görmeyen bir yerde saklandığını ifade eden Öztürk, “Kullanmak istediğinizde 3 veya 5 tane ıslatıyorsunuz, sonra tekrar üstünü örtüyorsunuz. Tüm yıl boyunca kullanabiliyorsunuz” diye ekledi.
Bahadın kasabasında sürdürülen bu gelenek, Anadolu’da yardımlaşma kültürünün günümüzde de yaşatıldığının en güzel örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor.