Ankara’nın Kızılcahamam ilçesine bağlı Mahkemeağcin köyünde yürütülen arkeolojik kazılar, bölgenin binlerce yıllık geçmişine ışık tutmaya başladı. Tüf kayalıklar içine oyulmuş mağaralar, kaya kiliseleri ve eski yerleşim izleriyle dikkat çeken köy, sahip olduğu kültürel mirasla dikkat çekiyor. İlk bulgular, bölgenin Roma döneminde ilk Hristiyanların sığınak olarak kullandığı önemli bir yerleşim yeri olabileceğini ortaya koyuyor. Kaya oyma yapılar ve içlerinde bulunan haç işaretli nişler, 
Mahkemeağcin’in erken Hristiyanlık dönemi için bir merkez haline gelmiş olabileceğini gösteriyor. Uzmanlar, kazıların tamamlanmasıyla birlikte bu antik yerleşimin Ankara’nın turizm değerini büyük ölçüde artıracağını düşünüyor.
Kaya Oyma Yapılar Tarihi Aydınlatıyor
Yaklaşık 3 kilometrelik bir alana yayılan Mahkemeağcin yerleşiminde, kültürel jeosit niteliğinde çok sayıda mağara, harabe ve kaya kilisesi bulunuyor. Bölgenin tüf yapısı, hem kolay oyulabilirliği hem de dayanıklılığı sayesinde tarih boyunca yerleşim amacıyla tercih edilmiş. Tüflerin içinde yer alan bazalt ve andezit parçacıkları ise bu yapıların zamana direnmesini sağlamış. Bugün sürdürülen restorasyon çalışmalarında bu doğal doku korunarak, geçmişin izleri geleceğe taşınmaya çalışılıyor.
Mahkemeağcin, Ankara’nın Yeni Arkeolojik Cazibe Noktası Olabilir
Arkeologlar ve yerel yöneticiler, kazılar ilerledikçe Mahkemeağcin’in sadece bölgesel değil, ulusal ölçekte de önemli bir arkeolojik merkez haline geleceğini belirtiyor. Bölgenin sahip olduğu tarihi ve kültürel potansiyel, Ankara’yı klasik müze ziyaretlerinin ötesine taşıyacak bir açık hava tarih rotasına dönüştürebilir. Uzmanlar, Mahkemeağcin’in yapısıyla Mardin’deki Dara Antik Kenti’ne benzer bir turizm değeri taşıdığını ifade ediyor. Çalışmalar tamamlandığında, bu yerleşimin Türkiye’nin önemli kültürel duraklarından biri olması bekleniyor.
