Geçen gün sosyal medyamda Belediye Başkanımız Sayın Celal Köse’nin kıymetli eşi Nagihan Hocamın cuma günü yaptığı ziyaretleri gördüm.
Yaşlıları ziyaret edip hatırlarını soruyor, isteklerini soruyor,gönül alıyordu. Yanında hediyeler götürüp nezaketini gösteriyordu.
Çok hoşuma gitti bu ziyaretler..
Nagihan hocam da yaşlılarımızı unutmuyordu.
Onların kıymetini bilen birilerinin olması ne güzel..
Peygamber Efendimiz bir hadisinde beli bükülen yaşlılar olmasa,takva sahibi gençler olmasa,yayılan hayvanlar olmasa süt emen çocuklar olmasa belalar sel gibi akardı demiş..
Bunu duyduğumda çok garip hissetmiştim.
Nagihan hocamı aradım tebrik ettim teşekkürlerimi illettim ve ihtiyaç sahibi ailelerimiz arasında torunlarına bakan bir babaannemiz olduğunu onu da ziyaret ederse çok mutlu olacağımı söyledim.
Seve seve gideceğini söyledi adresi ve telefon numarasını verdim merhametini şefkatini tekrar gösterdi.
Ertesi gün tekrar beni aradı haftaya babaannemize gideceğini Emniyet Müdürümüz’ün eşiyle ziyaretlerde bulunacaklarını söyledi ve beni de davet etti onore etti beni.
Gururlandım çok duygulandım heyecanla kabul ettim...
Ertesi hafta Nagihan hocam aradı beni alıp ziyaretlere başlayacaklarını söylediler bu geziden çok mutlu olacağını bildigim için davet ettim seni dedi ve çok mutlu etti beni..
Ne mutlu bana dedim..beni aldılar..
Ben Sayın Emniyet Müdürümüzün yeğeniyle aynı arabadaydım tanıştık sohbet ettik sıcak kanlı güler yüzlü bir bayandı.
Eski pazar mahallesine doğru yola çıktık bir evin önünde durduk.Nagihan hocamla konuşup hasret giderdik Beni Sayın Emniyet Müdürümüzün eşiyle tanıştırdı Özlem hanim..
Daha önce duymuştum yaptığı güzellikleri..kendiside beni duymuş çok tatlı bir bayandı..
Güler yüzlü samimi içten..
Herseye hakimdi ilk kez gezmiyordu ihtiyaç sahibi evleri, girdiğimiz her kapı tanıyordu Özlem hanımı..
Nagihan hocam ve Özlem hanım çoğu aileye dokunmuş yaralarına merhem olmuştu..
Çaldığımız her kapının bir hikayesi vardı sıkıntılarına dertlerine rağmen aileler mutluydu umutluydu bu çok hoşuma gitti Nagihan hocam ve Özlem hanım bütün samimiyetleriyle ihtiyaçlarını sordular, sohbet ettiler, hediyelerini verdiler, eşlerinin selamlarını götürdüler..
Sobanın üzerinden ikram edilen sütü cayı geri çevirmedirler..
Çocukları sevdiler öptüler yere oturdular hiç egoları yoktu..
Nagihan hocamı yıllardır tanır çok severim merhametini yardım severliğini gülen yüzünü anaçlığını bilirim Başkan eşi olmak onu değiştirmemiş tam tersine bütün güzelliklerinin üstüne koya koya ilerliyordu..
Hep mütevaziydi Özlem hanim da aynı şekilde enerjisi,mütevaziliği,tatlı dili,şefkati paha biçilmezdi çaldığımız her kapının bir hikayesi vardı dertlerini dinlediler hatır sordular değerli olduklarını hissettirdiler..
O ailelerde bir şey talep etmedi canınızın sağlığı dediler mağrurlardı..
Sonra babaanneye gittik onun isteği oldu..
Nagihan hocam da uğraşacağını söyledi uğraştı da elinde olmayan sebepler dolayısıyla olmadı beni arayıp çok üzüldüğünü söyledi..
Uğraşması bile çok kıymetli..
Ben o gün yaptıkları güzelliklerin şahidi oldum gözümle gördüm yapmacıklıktan çok uzaktılar sıcak dokunuşları gönüllerinin güzelliğiyle beni de çok mutlu ettiler olmak istediğim yerdeyim birilerinin kapılarını açmak için makam sahibi olmanıza gerek yok insan olmanız duyarlı olmanız empati yapabilmeniz yeterli..
Yaptıkları güzelliklerle örnek davranışlarla Makam sahibi eşlerini yüceltmek gururlandırmak bir kadın olarak paha biçilmez..
Evlere girerken insanlarla konuşurken makam sahibi değil de bütün sıfatlardan arınarak insan sıfatıyla girdiler o evlere.
Gösteriş değil göze sokmak değil amaçları..
İhtiyaç sahibi aileleri tespit edip üzerlerinden ellerini çekmiyorlar bir defalığına gidilmemiş o evlere çok defa gidilmiş hep gidilmiş..
Burdan bir kez daha teşekkür ediyorum çok kıymetli Nagihan Hocam’a ve çok değerli Özlem Eserturk hanim efendiye..
Ve o gün yanımızda olan güler yüzlü şefkatli koşturan emniyet ekiplerine hepsi dünya iyisiydi..
Benim içinde çok anlamlı şahane bir gündü..
Ve bir teşekkürümde soğuk günlerde sokak köpeği ve yavrularına kar kış demeden yemek taşıyan onları doyuran onları düşünen kilometrelerce yol yürüyen Şaban Şahiner’e var olsun.. Yozgat Belediyesinde çalışan Yasin Hüroğlu olası taşkına karşı 7 köpek yavrusunu sığındıkları menfeze sürüklenerek girip tek tek kurtardı “ her an su basabilirdi su baskınında yavrular dışarı çıkamaz boğulurdu”dedi ve yavrular barınağa alındı başta Yasin beye Veteriner İsleri Müdürümüz Erhan Erol’a ve beledıye ekiplerine sonsuz teşekkür ediyorum.