Şeker hastalığı, her geçen gün artan bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır ve bu hastalığın belirtileri çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Ancak son araştırmalar, şeker hastalığının duygusal sağlık üzerinde de etkileri olduğunu gösteriyor.
Gazi Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı mezunu ve Uzman Diyetisyen Şükrü Can Gülşen, şeker hastalığı ile duygusal durum arasındaki ilişkiyi açıklıyor. İşte Gülşen'in paylaştığı bilgiler:
İki Tür Şeker Hastalığı:
Şeker hastalığı iki ana türde bulunmaktadır. Tip 1 diyabet, kişinin doğuştan sahip olduğu bir durumdur ve pankreas yeterince insülin üretemediği için ortaya çıkar. Tip 2 diyabet ise vücudun insülin direnci göstermesi sonucu oluşur ve insülin yeterince kullanılamaz.
Diyabet ve Duygusal Sorunlar:
Diyabetin neden olduğu kan şekeri dalgalanmaları, beyin fonksiyonlarını etkileyebilir. Özellikle glukoz seviyeleri yükseldiğinde veya düştüğünde, kişinin duygusal tepkileri değişebilir. Bu genellikle öfke patlamaları veya anksiyete gibi belirtilerle kendini gösterir. Ayrıca, diyabetli bireyler arasında depresyon, anksiyete bozuklukları, yeme bozuklukları, şizofreni ve demans gibi rahatsızlıkların görülme sıklığı normal popülasyona göre daha yüksektir.
Duygusal Sağlığın İyileştirilmesi İçin Yapılacaklar:
Şeker hastalarının düzenli fiziksel aktivite yapmaları, yeterli su içmeleri, düzenli uyku almaları ve özel bir diyet tedavisi uygulamaları önemlidir. Bu önlemler, hem fiziksel hem de duygusal sağlık üzerinde olumlu etkiler yapabilir.
Sonuç olarak, şeker hastalığı sadece fiziksel sağlıkla değil, duygusal sağlıkla da ilişkilendirilebilir. Bu nedenle, diyabetli bireylerin hem fiziksel hem de duygusal sağlıklarını korumak için gerekli önlemleri alması büyük önem taşımaktadır.