İnsanı felakete götüren en kötü hasletlerden birisi de aşırı hırstır. Hırs: servet için mülk için evlat, makam için aşırı derecede istek gözün doymaması demektir. Hırs bazen harama tamah etmekle de olabilir. Hz. Mevlana’nın dediği gibi “Kanaatten hiç kimse ölmedi, hırsla da hiç kimse padişah olmadı.” Günümüz insanının mutsuzluğunun en büyük sebeplerinden birisi budur. İnsanlar daha çok mal ve servet elde edebilmek için çoğu zaman haram helal demeden faiz, kumar, piyango gibi kolay yoldan zengin olma yoluna girmiştir. Sonuçta ise toplum huzurunun bozulduğu ailelerin yıkıldığına şahit oluyoruz. Elindekine şükretmeyen insan hep daha çok kazanmanın yollarına bakar. Öyle olunca da sınır tanımaz bir hale gelir. İnsanoğlunun yaratılış gereği hırslı yaratıldığı bir ayette mealen şöyle ifade edilmektedir: “Gerçekten insan, pek hırslı yaratılmıştır.” (Mearic Suresi 70/19) Sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır. ““Ademoğlu yaşlanır, fakat ondaki iki şey gençleşir: Mal üzerine hırs ve ömür üzerine hırs.”
Hırs sonu gelmeyen bir doyumsuzluktur. Aslında hırs kalbi kararttığı gibi sonu cehenneme dahi götürebilir. Çok para ve mal insanı mutlu etmez. Maddi durumu çok zengin insanlar gördüm bunların sabahlara kadar hesap kitap işi huzurlarını bozmuştur. Tekke Cami'inde görev yaptığım yıllarda asgari ücretle ve günü birlik çalışan işçiler benim caminin arka taraflarında ikamet ederlerdi. Bazen namaz için evden çıktığım zamanlar o ara sokaklardan camiye giderdim. O dar sokaklarda ve müstakil bahçeli evlerde oturan çok az ücretle çalışan insanların çoluk çocuk bahçede çay içmeleri onların kahkahalarının duyulması imrenilecek kadar güzeldi. Bu güzelliği bu sevinci zenginim diyen insanlarda göremedim. İnsan kanaatkar olmalı ve elinde olana şükretmelidir. Bizim buralarda eskilerin bir sözü vardır yeri gelmişken “Açlıktan öleni görmedik, çok yiyip te tokmalayıp öleni daha çok gördük” derler. Koyun çok yediği zaman isal olur ve ölür. Buna da tokmaladı da öldü derler.
Mevki elde edebilmek için iftira atanları, sırf onu düşürmek için açıklarını arayanları, el ayak öpüp karakterini haysiyetini düşürenleri, devlet malını çalanları, dolandırıcılık ve yolsuzluk yapanı gayri ahlaki yollara başvuranları saymakla bitmeyen Müslümana yakışmayan tavır ve hareketler doğru değildir. Kazanmak ve hedefe ulaşmada her yol mübah değildir. Hırs yüzünden hem dünyasını hem ahiretini kaybeden birçok insan vardır. Ebu Halim Habib bin Salim hazretlerinin buyurduğu gibi: "Kalbini hırs kutusu ve mideni haram kabı yapma! İnsanoğlu bu ikisinden helak olur. Bu ikisine dikkat eden kurtulur." İnsanlar neden mutsuz oluyor! Çünkü hep kendisinden daha iyi olanı kendine hedef alıyor. Kendisinden daha aşağılara daha zor durumda olana baksa haline şükretse belki mutlu olacak ama nefis durmuyor işte. Haram bile tatlı gelebiliyor. Hırsı başarıya giden bir yol olarak anlatılsa da sonuç öyle olmamaktadır. Neyin derdindesin şu üç günlük dünya için ne bu hırs, kime kaldı bu dünya ki sen neyin derdindesin. Ölen mi çok kalan mı git mezarlıklar orda, kimler gelmiş, kimler gitmiş bir bak ibret al. Ruhsati'nin dediği gibi dünyadan geçemiyorsun Topraklar Başına Vay Deli Gönül