Gündem

Av. Rıza Yorulmaz ile şiir edebiyat sohbeti

Çamlık Gazetesi olarak: İstanbul’da ikamet eden ve Avukatlık yapan Yozgatlı hemşehrimiz Rıza Yorulmaz’la şiir ve edebiyat üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Sizlere Yazarımız Ahmet Sargın tarafından hazırlanan bu ropörtajı sunuyoruz:

Abone Ol

Çamlık Gazetesi olarak: İstanbul’da ikamet eden ve Avukatlık yapan Yozgatlı hemşehrimiz Rıza Yorulmaz’la şiir ve edebiyat üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Sizlere Yazarımız Ahmet Sargın tarafından hazırlanan bu ropörtajı sunuyoruz:

A.SARGIN: Sayın Yorulmaz, İstanbul’da ikamet ediyorsunuz. Örnek çalışmalarınız da var. Bu vesileyle sizi hemşehrilerimize tanıtmak istedik. Kısaca kendinizden bahsedip bize kendinizi tanıtır mısınız?

R.YORULMAZ: Öncelikle bana bu fırsatı veren Çamlık Gazetesine ve size çok teşekkür ediyorum. Okuyucuları ve hemşehrilerimizi de saygıyla selamlıyorum.
Madem şiir ve edebiyat üzerine konuşuyoruz müsaadenizle kendimi şiirle tanıtayım.

Bismillah diyerek başlarım söze,
Sevgiler saygılar sunarım size,
Soyadım Yorulmaz adımsa Rıza,
Aranızda sefa bulduk efendim.

Yozgat vilayeti Boğaz köyünden,
İslam ümmetinden yörük soyundan,
Dokuzyüzyetmişdört Mayıs ayından,
Dünyayla müşerref olduk efendim.

Neferin oğlunun Dursun'dan olma,
Mükremin'in kızı Pembe'den doğma,
Ruhu Hazireti Âdem'den kalma,
Bu canı o zaman bulduk efendim.

Üç erkek kardeşiz bir de bacımız,
Anamız babamız başlar tacımız,
Onların duası ihtiyacımız,
Şükrümüzü eda kıldık efendim.

Çocuk iken köyde kuzu güderdik,
Bağ bahçe sulardık, patos atardık,
Kalabalık olur damda yatardık,
Huzurla uykuya daldık efendim.

Elimde sapanla serçe peşinde,
Helkeyle su çektim pınar başında,
Hâlâ yaşar hayalimde düşümde,
Özümüzü köyden aldık efendim.

Seksende tahsile başlamış oldum,
Babamla beraber dolaşıp durdum,
Ey güzel vatanım, ey güzel yurdum,
Seni daim aziz bildik efendim.

Yozgat'tan Habur'a gurbet eyledik,
Ne kötü söz duyduk ne de söyledik,
Beraberce güldük ve de ağladık,
Kürtler beyaz biz de al’dık efendim.

Al ile beyazı ayırmak için,
Tezgah kuran kimse peşinde hiçin,
Sımsıkı sarılıp hem de o biçim,
Hepimiz kenetli kolduk efendim.

Devlet bizi orda unuttu sandık,
Sıcaktan bunaldık bıktık usandık,
Ankara'ya içten dilekçe sunduk,
Antalya'ya yükü saldık efendim.

Antalya'da bitti lise yılları,
Göründü mektebi hukuk yolları,
Yaşamak da varmış gurbet elleri,
Yuvamızdan ayrı kaldık efendim.

Hukuk bir okyanus bulunmaz dibi,
Kaybettim içinde yolumu gibi,
Bitirdik çok şükür okul mektebi,
Lâkin sarardık da solduk efendim.

Staj falan derken rütbe avukat,
Olunca yükümüz çoğaldı kat kat,
Seyrinde giderken birden son sürat,
Hızlanıp ömürden çaldık efendim.

Her iki cihanda yol arkadaşı,
Arayıp buldum ki yoktur bir eşi,
Ben bir göz idim o da gözyaşı,
Az ağladıysak çok güldük efendim.

Rabb'ime şükür üç evlat verdi,
Cennet bahçesini önüme serdi,
Unutturdu bize kederi derdi,
Onlarla yağ ile baldık efendim.

Bir de baktım yaşım kırka dayanmış,
Simsiyah saçlarım aka boyanmış,
Vakit ikindiye doğru dolanmış,
Bu yolu ne zaman geldik efendim.

Bir cuma gününde vakti seherde,
Benimde gözüme inecek perde,
Kimbilir ne şekil, nasıl ve nerde,
Duyarsın selamı öldük efendim.

A.SARGIN: Siz bir hukuk adamısınız, yaşamınız mahkeme salonlarında geçiyor. Bu noktada şiir ve edebiyat tutkusu- sevgisi- nasıl başlayıp devam etti?

R.YORULMAZ: Şiiri severdim ama ortaokul lise yıllarında bir kaç başarısız deneme sonrasında şiir yazdığım pek vaki değildir. 2013 yılı Ocak ayıydı. Küçük kardeşim kalp krizi geçirdi, hastanede başındaydık. Üç gün komada kaldı. O endişeli bekleyiş esnasında dua etmekten başka elimizden bir şey gelmediği bir esnada hastanenin mescidinde oturmuş ve derin düşüncelere dalmıştım. İlk şiirimi o esnada kardeşime yazdım. Ve çevremdekilerle paylaştım. Kardeşim üç gün sonra taburcu oldu ve şükürler olsun şimdi sağlıklı bir şekilde hayatına devam ediyor.

A.SARGIN: Sayın Yorulmaz mesela ilk şiir çalışması nasıl başladı? Şiir edebiyat tutkusunu çevreniz, avukat dostlarınız nasıl karşıladılar? Onlara da zaman zaman şiir okur musunuz?

R.YORULMAZ: Sanırım sorunun ilk kısmına yukarıda cevap vermiş oldum. Tabi başta ailem, akrabalarım ve dostlarımla paylaştım şiirlerimi. Beğenildiğini hissettikçe bu beni teşvik etti ve devam etmemi sağladı. Fırsat buldukça şiirlerimi yine yakın çevremle paylaşırım.

A.SARGIN: Gurbetteki Yozgatlısınız: Yozgat gurbetten nasıl gözüküyor? Yozgat hakkındaki düşüncelerinizi de almak istiyoruz. Yozgat düşüncelerinizi de bizimle paylaşır mısınız?

R.YORULMAZ: Ben ilkokul ikinci sınıftan itibaren gurbet hayatı yaşadım. Lise 2’nci sınıfı da Yozgat’ta okudum onun dışında hep dışarılardayım. Tabi hep bir hasret ve özlemle geçti gurbet hayatım. Çocukluk dönemimizde yaz tatillerinde köyümüze giderdik ve adeta bayram ederdik. Sömestri tatilinde de her ikisi de rahmetli olan dedem ve babaannem bizim yanımıza gelirdi ve bizim için yine bayram olurdu. Ama ya ayrılmalar. Adeta cenaze yerine dönerdi ortam. Ayrılmak istemezdik, gözyaşlarımız hıçkırıklara karışırdı ama çaresiz bir şekilde ayrılırdık. Bir defasında abim tek dersten bütünlemeye kalmış ve yaz tatilini erken bitirmek zorunda kalmıştık. Ve o bize çok acı gelmişti.

A.SARGIN: Şiirlerinizin ana teması nedir? Hangi konular- olaylar sizi etkiliyor ve şiir yazmaya sevk ediyor? Şiirlerinizin konularını yaşadığınız olaylar mı belirliyor?

R.YORULMAZ: Şiirlerimde genellikle beni etkileyen kişi, olay ve yerleri konu ediyorum. Memleket sevgisi, sosyal sorumluluklar vb diyebilirim.

A.SARGIN: Sayın Yorulmaz, kitap okur musunuz? Hangi şairlerin şiirlerini okursunuz? Sizi etkileyen şairler var mı? Bunlardan da bahseder misiniz?

R.YORULMAZ: Önceden daha çok kitap okurdum, doğrusu sorumluluklar arttıkça ve teknoloji geliştikçe okumaya ayırdığım vakit azaldı. Şair olarak beni en fazla etkileyen üç tanesini saymam gerekirse; Necip Fazıl Kısakürek, Abdurrahim Karakoç ve Nurullah Genç diyebilirim. Ama ciddi emek verilerek yazılmış, hece ölçüsüne uygun olan mana ve öz itibarıyla derinliği bulunan bütün şiirleri severek okurum.

A.SARGIN: Yozgat Şairler ve Yazarlar Derneğinin çalışmalarını takip ediyor musunuz? Yozgatlı şair ve yazarları nasıl buluyorsunuz? Bize iletmek istediğiniz bir düşünceniz- öneriniz- var mı?

R.YORULMAZ: Doğrusu sosyal medyadan takip ediyorum. Yozgat’ın bereketli topraklarından yetişen yüreği yangın yerine dönmüş şairlerimizi gayet başarılı buluyorum. Toplumları ayakta tutan en önemli unsurlardan birisi de kültürel değerlere sahip çıkmalarıdır. Yazar ve şairlerimizin bu misyonun icrasında önemli sorumluluklar taşıdığına inanıyorum. Bu vesileyle başta siz olmak üzere dernek yöneticilerine hem teşekkür ediyor, hem de tebrik ediyorum.

A.SARGIN: Sayın Yorulmaz, şiir edebiyat ya da Avukatlıkla ilgili unutamadığınız kısa bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

R.YORULMAZ: Avukatlıkla ilgili çok ama gündem şiir ve Yozgat olunca her ikisini içeren bir hatıra olsun.

Sene 2010.
Kayınbiraderime kız istemek için aslen Trabzonlu olup Zonguldak Devrek’te mukim olan Akdoğan ailesine gittik.
Erkek tarafı olarak 5-6 aileydik. Kız tarafından da bir o kadar aile toplanmışlar bizi bekliyorlardı. Hoşgeldiniz faslından sonra erkekler olarak bir odaya geçildi. Tanışırken kızın amcası olan Hamza bey Yozgatlı olduğumu öğrenince bir hatırasını anlattı.
80’li yılların başında Bolu’dan Sivas’a yük götüren kamyonu Yozgat’ta arıza yapar. Günlerden pazardır. Sanayiye giderler her taraf kapalı. Oradan birilerine sorarak evi yakın olan bir ustayı çağırırlar. Usta dükkanı açar, arızayı giderir. Borcumuz ne diye sorarlar; 10 lira der. Sen bizimle dalga mı geçiyorsun deyince usta, abi pazar günü sizin için dükkanı açtım, paranız yoksa 5 lira verin der.
Hamza beyin şaşkınlığı bu Anadolu insanının adamlığı karşısında sevince ve gözyaşına dönüşür. Çıkarıp 20 lira verir ve teşekkür ederek yollarına devam ederler.
Bu hikayeyi anlattıktan sonra bana dönerek;
Halbuki daha bir ay önce aynı arızayı tamir etmek için Bolu’daki bir usta 100 liramı almıştı.
Şimdi bir Yozgatlı görsem kardeşim gibi geliyor bana.

Hamza bey ile çok yakın dost olduk. Kansere yakalanıyor ve aynı zamanda hacc çıkıyor. O da ölürsem kutsal topraklarda öleyim diye niyetleniyor ve hacca giderken beni çağırıyor Sabiha Gökçen havaalanına gelsin bir göreyim, vedalaşayım diye. Havaalanında görüşüyoruz, muhabbet ederken lavaboya gidiyor ben de namaza iniyorum, o sırada bir telefonla Sabiha Gökçen’den değil Atatürk havaalanından uçacakları bilgisi gelince alelacele vedalaşamadan çıkıyorlar. Vedalaşmak için gelen ve aslında geri dönemeyeceğini düşünerek ruhunu orada teslim etme düşüncesiyle mübarek topraklara giden Hamza abiyle vedalaşamadan ayrılmış olmanın verdiği duygularla yazılmış bir şiir.
Hamza abi tekerlekli sandalye ile gittiği yolculuktan yürüyerek döndü ve sağlığı yerinde çok şükür.

A.SARGIN: Sevilen ve takdir edilen bir çok şiirinizin olduğunu biz biliyoruz. Belki hemşehrilerimiz sizi fazlaca tanımıyor olabilirler. Bir şiir kitabı çıkarmayı düşünüyor musunuz? Önceden çıkarmış olduğunuz eseriniz var mı?

R. YORULMAZ: Önceden çıkardığım şiir kitabım yok. Çıkarmak için bir hazırlığım da yok, bakalım belki ilerde olabilir.

A.SARGIN: Sayın Yorulmaz, Yozgat’a ve hemşehrilerimize iletmek istediğimiz bir mesajınız var mı? Varsa ulaştırabiliriz.

R.YORULMAZ: Hepsine saygı ve muhabbetlerimi arz ediyorum. Bu sıkıntılı günlerden en kısa zamanda huzura çıkmamızı Yüce Mevladan niyaz ediyorum

A.SARGIN: Efendim, hoş bir sohbet oldu ilginize ve hoşgörünüze teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz. Şiir tadında kalmanız dileğimizle Allah’a Emanet olunuz.

YOZGAT’IN

Koçyiğitler sıra sıra dizilir,
Vatan için şahadete yazılır,
Sevincinden gözyaşları süzülür,
Şerefle doludur soyu Yozgat'ın.

Vatan için can verenler buradan,
Al bayrağa şan verenler buradan,
Memlekete yön verenler buradan,
Vatana köledir bey'i Yozgat'ın.

İnsanı fakirdir gönüller zengin,
Cehalet olsa da ufuklar engin,
Yüreği kavruktur, ciğeri yangın,
Mümbittir toprağı suyu Yozgat'ın.

Misafir sofranın başının tacı,
Burada kardeştir tatlıyla acı,
Yerköy'den Akdağ'a gider bir ucu,
Arifle doludur köyü Yozgat'ın.

Kardeşlik her şeyin önünde gelir,
Ölüm her faniye gününde gelir,
Beklenen kıyamet sonunda gelir,
Kederde aynıdır huyu Yozgat'ın.

Kışları çok soğuk karlı havası,
Her hanesi ayrı huzur yuvası,
Anaların babaların duası,
Bahtı açık olsun toyu Yozgat'ın.

Türkiye tapusu bizde kayıtlı,
Her Yozgatlı Şeyhzadeden öğütlü,
Kötülere yüreğimiz kilitli,
İstikbali açık, iyi Yozgat'ın.

Av.Rıza YORULMAZ