Biraz soğuk konular konuşmak zorunda kalıyoruz bu günlerde.
E, malum mevsim kış…
Geldi, geliyor derken pir geldi mübarek.
İnşallah bereketli olur Yozgat’ımız, ülkemiz ve dünyamız için.
Kış memleketinde yaşadığımızı hatırlatmama gerek yok sanırım, ki ilk günden keskin soğuğu, buz kesen yoları, dondurucu havası ve beyaz örtüsü ile kış kışlığını gösterdi.
Bir gün öncesinden etkili olan kar özellikle sabahın erken saatlerinde dona çevirince olanlar oldu; Yozgat buz pisti.
Yozgat’ın dört bir yanı filmleri aratmayacak aksiyonların yaşandığı görüntüler oluştu.
Kayan insanlar, otomobiller, yaşanan trafik kazaları…
Allah korudu can kaybı yaşanmadı.
Buzda kayma sonucu bir otomobil yüksekten uçabilir, insanların arasına dalabilir, Allah muhafaza telafisi olmayan olaylar yaşanabilirdi.
Buzlanma, mağduriyeti, mağduriyet kazaları, kazalar da korkuyu tetikleyince dün vatandaştan haklı olarak serzeniş de geldi.
İnsanlar kar ve buzla mücadele konusunda daha etkin bir program yürütülmesini istiyor.
Teknolojinin ve çağın tüm imkanları kullanılmalı diyor.
Ki, aynı fikirdeyim.
Hiç kullanılmıyor demek yanlış olur lakin, bir insanın ayağı dahi kaymayacak titizlikle yürütülmeli her şey.
Yozgat Belediyesi’nin insana hizmet noktasında hassasiyetli bir politika yürüttüğüne, yani samimiyetine olan inancım kesinlikle tam.
Fakat, Yozgat gibi sorunlu bir şehirde hizmet yürütmenin zorlukları ile birlikte bu zorlukları bertaraf edecek çözümler üretilmeli.
Özellikle de kış mevsiminde.
Kışın mağduriyeti hiçbir dönemin mağduriyetine benzemiyor.
Yaz boyu şantiye alanını aratmayan Yozgat’ta yaşanan o zorlu günlerin ardından kışın keskin soğuğu ve mağduriyeti insanları isyan ettirdi.
Bu isyanın temelindeki ana neden, karla ve buzla mücadelede yetersiz kalınması.
Son görüşmemiz de Belediye Başkanı Sayın Kazım Arslan, tuz karışımının asfaltı ve kaldırımları eritmesinden dolayı aynı etkide olan solüsyon kullanılacağını açıklamıştı.
Dün solüsyon mu yetersiz kaldı, yoksa ani buzlanma karşısında yoğunluğun yaşandığı bölgelere zamanında ulaşılamadı mı?
Sebebi her ne ise vatandaşın serzenişi kesinlikle dikkate alınmalı ta en başında etkin önlemler alınmalı.
Kış kışlığını bilecek biz de mücadele konusunda elimizden geleni yapacağız.
Gerisi Allah’ın takdiri.
Sorumlu vatandaş, sorumlu hizmet anlayışı.
İkisi de bir arada olursa ayağı kaysa da yere düşmediğine şükreden bir vatandaş olmak yerine ayağı kaymadan önlem alınan bir vatandaş oluruz.
Hayırlı kışlar…