24 Temmuz 1995'te Lozan Antlaşması'nın 72. yıldönümünde, Gümülcine şehrine bağlı Susurköy (Sostis) köyünün dışında şüpheli bir trafik kazası ile hayatını kaybeden Sadık Ahmet’in eşi Işık Ahmet, eşi ile 17 yıl evli kaldığını vefatının ardından ise 30 yıldır yasını tuttuğunu söyledi.

BİR MÜCADELENİN İSMİ

Işık Ahmet, eşi ile 1978 yılında evlendiklerini  belirterek, “ Sadık Ahmet ile hayatımızı birleştirdiğimiz günden itibaren mücadelemiz başladı. Kendisi tıp doktoruydu ve halkın ezilmesine üzülüyordu. Halkın desteğiyle siyasete atıldı. Her zaman bir mücadelenin ismiydi.  Sadık Ahmet, valimizin de dediği gibi köy çocuğuydu; köyden şehre gelmişti. Gümülcine’de eğitimini tamamladıktan sonra Ankara Tıp Fakültesi’nde öğrenim gördü. Yunanistan, onun çalışmasını engellediği için Selanik Tıp Fakültesi’ne gitmek zorunda kaldı ve oradan mezun oldu. Onun hayatı her yerde mücadele ile geçti. İmanlı, inançlı, dürüst bir liderdi. Bütün hayatını ve her şeyini davasına adamıştı. Doktordu ama korku sınırı yoktu. Çünkü ırkını inkâr edenlere karşı "Ben Türk'üm!" diyordu ve bu yüzden yargılandı” şeklinde konuştu.

Yozgatlılar Mamak’ta Birlik ve Dayanışma İçinde İftarını Açtı! Yozgatlılar Mamak’ta Birlik ve Dayanışma İçinde İftarını Açtı!

30 YILDIR ONU ÖZLÜYORUM

Eşi ile 17 yıl evli kaldığını ve iki çocukları olduğunu söyleyen Işık Ahmet, şunları kaydetti; “Sadık Ahmet ile 17 yıl evli kaldım, 30 yıldır da ölümünün acısını yaşıyor ve onu özlüyorum. İleriyi gören bir liderdi ve isimleri Türkiye’de yaşatılıyor. Bir suikast sonucu hayatını kaybetti. O kazada kızım da çok ağır yaralandı. Bir traktör çarptı, biz hayatta kaldık ama Sadık Ahmet vefat etti. Ben inanıyorum ki o, inşallah şehittir. Kızım ağır yaralı olduğu için ambulans uçakla Türkiye’ye getirildik. Sadık Ahmet’in ölümünden sonra bir dava süreci yaşandı. Ben de iki dönem parti başkanlığı yaptım. Daha sonra gençlerimize ve partimize emaneti teslim ettik. Üçüncü kez Trakya bölgesinde partimiz birinci oldu.”

BATI TRAKYA’DA TÜRK OLMAK SUÇ

“Batı Trakya’da Türk olmak suç. Batı Trakya demek bile kabahat ve suç sayılıyor” diyen Ahmet, “Türk dernekleri ve birlikleri kapatıldı. Ancak Türkiye Cumhuriyeti devleti gerçekten çok güçlü. Şu anda siyaseti takip ediyoruz ve Türkiye’mizin birçok alanda güçlendiğini görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devletine duacıyız. Biz, orada bayrağın ve ezanın yokluğunu gördük. Batı Trakya Türklerinden vatan haini çıkmaz! Bizim Çanakkale’de şehitlerimiz var” diye konuştu.

TÜRK SORUNLARINI ANLATIYORDU

Sadık Ahmet’in her zaman Türk sorunlarını dile getirdiğini anlatan Işık Ahmet, “Sadık Ahmet, Türkiye’de, Avrupa’da ve tüm dünyada Batı Trakya Türklerinin ezildiğini ve baskı altında olduğunu dile getiriyordu. Babası da rahmetli Almanya’daydı. Sadık Ahmet’in cenazesini düzenledik, taziyeleri kabul ettik. Ertesi gün Adana’da bir konferansı vardı, Batı Trakya Türklerinin sorunlarını anlatmaya gidiyordu. O, doğduğuna inandığı gibi öldüğüne de inanıyordu. Türk Hava Yolları ile seyahat ederken bir anons duyduk: “0 Rh pozitif kana ihtiyaç var.” Hemen "Konferans öncesi çocuğa kan vereceğim." dedi ve ekledi: "Bedenimin zekâtı kanımı vermek." Kan verdikten sonra konferansa gitti ve Batı Trakya’nın sorunlarını anlattı. Bizler her zaman duacıyız. Bayrağın kıymetini çok iyi biliyoruz. İnşallah Türk halkı da bu değeri daima bilir” ifadelerine yer verdi.

Editör: Haber Merkezi