Hayatım boyunca gözümle görmediğim kulağımla işitmediğim hiçbir şeye inanmadım...
Yalandan, gıybetten, iftiradan hep uzak durup, bunları ağzıma dahi almamak için imtina ettim.
Kimsenin günahını yüklenecek kadar cesaretli olmadım.
“ İnsan kulağından zehirlenir” sözünü kendime şiar edindim.
“ İnsanın duyduklarına inanması kendisine günah olarak yeter” sözü her zaman beni kendime getirmiştir.
“Bin kez zulme maruz kalsan da, bir kez zalim olma’"sözü takdire şayan değil midir?
Hiçbir zaman ne kalbimi kirlettim, nede hayata baktığım penceremi.
Kalbimi ve penceremi hep temiz tuttum.
Kimsenin ahlâklı ya da ahlâksız yaşamı ile ilgilenmedim.
Ben, beni yaftalayanlara bile sessiz kaldım günahlarımı yüklendikleri için teşekkür ettim.
Hiç bir zaman kimseye saygısızlık yapmadım. Kimsenin gönül telini kırmadım.
İnsanların gönül teline dokunmayı dua almayı hep sevdim ve özen gösterdim.
Kimsenin günahı ile ilgilenmedim. “Ben kendi günahlarımın derdine düşmüş biçare iken sizin günahlarınızdan bana ne”. Dedim.
Hayatta tek kazancın iyilikler olduğunu dualar olduğunu bildim ve öyle hareket ettim.
Kurtarırsa dualar kurtarır deyip yolumu öyle çizdim...
Belki maddi olarak çok şey kaybettim ama manevi olarak hiçbir şey kaybetmedim. Çünkü insanı insan yapan iyilikleri sevgisi saygısıdır diye hareket ettim.
Oldum olası kin,kibir ve kul hakkından kötülüklerden çok korktum.
Kibir olarak algılamayın lütfen ama ben buyum, Allah beni ve kalbimi biliyor. Sizler nasıl biliyorsunuz bilmiyorum?
Ben buyum kimsenin yaşamını yaşantısını bilmem ilgilenmem. Kimsenin zenginliği görgüsüzlüğü ile ilgilenmem. Kimsenin günahını sevabını bilmem. Kimsenin ibadetleri ile ilgilenmem.
Ben buyum bir haddimi bilirim birde HİÇ olduğumu.