Bilkent Şehir Hastanesinde düzenlenen operasyon, Türkiye’de sadece çok sınırlı vakalarda uygulanıyor.

3,5 Yıl süren Kalp Mücadelesi
71 yaşındaki Gülsüm Yıldız, halsizlik ve yorgunluk şikâyetleri nedeniyle 3,5 yıl önce hastaneye başvurdu. Açık kalp ameliyatı sonrası beynine pıhtı atması sonucu felç geçiren Yıldız, yıllar boyunca ilaç ve yoğun bakım desteğine bağımlı yaşadı.

Ameliyatsız Aort Kapağı Operasyonu ile Yeni Bir Başlangıç
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Kardiyoloji Kliniği Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Telat Keleş, ameliyatsız aort kapağı takma işleminin nadir uygulanan bir yöntem olduğunu belirtti. Prof. Dr. Keleş, işlemin özellikle ileri düzey kalp yetmezliği ve ameliyat riski yüksek olan hastalar için bir umut kaynağı olduğunu söyledi.
Bu operasyon, hastalar için kalp nakline bir anlamda köprü. Aort yetmezliği gelişmiş ve ameliyat edilemeyen hastalarda başka tedavi şansımız yok. Bu işlem nadir vakalar şeklinde Türkiye’de uygulanıyor.”

Yoğun Bakımda İlaca Bağımlı Yaşam Son Buldu
Prof. Dr. Keleş, Yıldız’ın durumunu şöyle özetledi: Kalp yetmezliği nedeniyle böbrek ve karaciğer fonksiyonları bozulmuş, Akciğer enfeksiyonları gelişmiş, Yoğun bakımda kalbi destekleyici ilaçlara bağımlı, Nefes darlığı ve ciddi halsizlik yaşamış. Ameliyatsız aort kapağı operasyonu ile hastanın durumu hızlı bir şekilde toparlandı.

Hasta ve Ailesinden Teşekkür
Gülsüm Yıldız’ın oğlu Hüseyin Pınarcıoğlu, operasyon sonrası yaşanan gelişmeleri paylaştı: “Annem 58 gün yoğun bakımda kaldı ve bu süreçte 4 kez kalbi durdu. Yapılan bu operasyonla annemi kurtardılar. Konuşması ve hareketleri düzelmeye başladı, kendi işlerini yapmaya başladı. Yakında yürüyeceğine de inanıyoruz. Annemi 5. kez kurtardılar.”
Aort Yetmezliği ve Yeni Tedavi Yöntemleri
Ameliyatsız aort kapağı operasyonunun şu hastalar için kritik belirten Prof. Dr. Keleş, "Ameliyat riski yüksek yaşlı hastalar, İleri derecede kalp yetmezliği yaşayanlar, Kalp pompası (Assist Device) ile yaşamını sürdüren hastalar. Ameliyatsız kateter yöntemiyle yapılan bu operasyon, Türkiye’de çok az sayıda merkezde uygulanıyor ve hastalar için yaşam kalitesini artıran önemli bir tedavi seçeneği olarak öne çıkıyor.





