Bir araya gelmekten ve gelenlerden korkmayın… Birlikte rahmet, ayrılıkta…-2

Abone Ol

İnancımız, kültürümüz, toplumsal değer yargılarımız birlik ve beraberliği tavsiye ederken, emrederken, neden ayrılığın gazabına sarılan bir Yozgat profiline sahibiz?
Bu güne kadar başlamadan biten o kadar çok organizasyon ve toplantıya şahit oldum ki, unuttuklarımı da eklesem sayfalar dolusu yazı kaleme alabilirim.
Dün, yani mesleğe başladığım günle bu gün arasında neden fark yok?
Neden biz bizden olanla yan yana gelmenin doyumsuz mutluluğunu yaşamak yerine ayrılığın gazabını reva görürüz?
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın İstanbul’da Harmanyeri Buluşmasında sarf ettiği sözlerden “Yozgat’ı kaderine terk etme” maksadı çıkarmak ne kadar doğru bir tutum.
Bir şehrin bakanı, kabul edelim ya da etmeyelim pek çok yatırımın hamisi nasıl olurda böyle bir yanlış düşünce içinde olabilir.
Varsayalım ki, oldu; ülkenin birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu bu süreçte nasıl olurda böyle bir zihin altı düşünceyi dile getirme gafletine düşer?
Hülasa, sözler üzerinden niyet türetmek o kadar basit ve kolay ki…
Niyet okuyuculuğu üzerinden Yozgat’ı sanal gündemlere kurban etmek dün de fayda getirmedi bu günden sonra da getirmeyecek.
Bırakalım iki Yozgatlı’nın bir araya gelmesinden rahmet doğsun.
Rahmeti görmek için ise önce niyeti düzeltmek sonra hiç olmazsa gölge etmeden izlemek gerekir