Ankara’dan Yozgat’a giriş yapan herkesin gözüne ilk çarpan manzara artık çok farklı.
Yozgat Belediye Başkanı Dr. Kazım Arslan’ın diktiği 14 ayyıldızlı bayrak, yalnızca şehrin değil; merkezle birlikte 13 ilçemizin de simgesi oldu. O bayrak, sadece rüzgarda dalgalanmıyor, aynı zamanda Yozgat’ın birlik ve beraberlik idealini de gözler önüne seriyor.
14 BAYRAK, 14 İLÇE
Yozgat Merkez, Akdağmadeni, Aydıncık, Boğazlıyan, Çandır, Çayıralan, Çekerek, Kadışehri, Saraykent, Sarıkaya, Sorgun, Şefaatli ve Yenifakılı…
Bu isimler sadece coğrafi birer bölge değil; Yozgat’ın ruhunu oluşturan damarlar. Hepsi kendi rengiyle, kendi dokusuyla bir araya geliyor. Şimdi o 14 bayrak bize bir gerçeği haykırıyor, konuşuyor; ayrı ayrı değil, birlikte Yozgatız.
İLÇECİLİĞİ AŞMANIN VAKTİ
Bugüne kadar siyaseti konuşurken, ilçeler üzerinden değerlendirmeler yaptık. “Şu vekil filan ilçeden, bu başkan falanca ilçeye yakın” diye nice tartışmalar oldu. Kimi zaman siyasetin “ağabeyleri” bile ilçecilik yapmakla suçlandı. Oysa biz, birbirimizi yargılayarak değil, eksiklerimizi gidererek büyüyebiliriz. Mikro milliyetçilik yaparak sadece kendi ilçemizi yücelttiğimizde, aslında hep birlikte Yozgat’ı küçültmüş olmuyor muyuz?
Bir ilçenin başarısı diğerini gölgelememeli, bir ilçenin yatırımı diğerine rakip olmamalı. Eğer Sarıkaya’nın termali gelişirse, Sorgun’un ekonomisi de büyür. Eğer Boğazlıyan’da sanayi güçlenirse, Akdağmadeni’nde istihdam artar. Birini diğerine rakip görmek, sığ sularda boğulmak gibidir.
Ki, siyasi anlamda da bu hassasiyeti gözetmek zorundayız.
Mümkünse görüntü olsun diye değil sen samimi duygularla yapılmalı!
PEKİ KİM YAPACAK BU BÜTÜNLÜĞÜ?
Bu birlik, beraberlik ve koordinasyon işini kim yapacak?
Belediye başkanları mı?
Milletvekilleri mi?
Yoksa siyasetin yıllardır konuşulan “ağabeyleri” mi?
Belki de bu sorunun tek bir cevabı yok. Doğru olan, herkesin üzerine düşeni yapması. Belediye başkanları yerelde iş birliğini artırmalı. Milletvekilleri ilçeleri yarıştırmak yerine aynı masada buluşturmalı. Siyasi ağabeyler ise ilçeciliği körüklemek yerine, ortak aklı büyütmeli.
Çünkü mesele koltuk değil, mesele ilçeleri paylaştırmak değil; mesele Yozgat’ın geleceğini birlikte inşa etmek.
Bayraklar kime neyin mesajını veriyor?
Şehrin girişinde dalgalanan 14 ayyıldızlı bayrağın en önemli mesajı işte bu: Hepimiz aynı gök kubbenin altında, aynı rüzgarda dalgalanan bir bütünüz. İlçelerimiz birbirinin rakibi değil, birbirinin omzuna yaslanan kardeşleridir.
Düşünelim lütfen bir dakika; eğer Şefaatli’de tarım güçlenirse, Çekerek’in çiftçisi de kazanç sağlar. Eğer Çandır’da eğitim yatırımları artarsa, Çayıralan’ın gençleri de umutlanır. Eğer Yenifakılı’da üretim başlarsa, Kadışehri’nin gençleri de şehri terk etmez.
Elbette eksiklerimiz var. Koordinasyon eksikliği, yatırım dağınıklığı, siyasetteki rekabetin çoğu zaman faydaya dönüşmemesi… Bunlar Yozgat’ın gerçekleri. Ama bu eksikleri görüp, birbirimizi suçlayarak değil, el ele vererek aşabiliriz. Bugün eksikliği dile getiren değil, eksikliği tamamlayan insanlar olmaya ihtiyacımız var.
Yozgat’ın kaderini değiştirecek güç, dışarıdan gelecek bir mucize değil. O güç, merkezde ve 13 ilçede yaşayan insanların elinde. Hepimiz aynı sofrada ekmek bölüşüyorsak, aynı suyu içiyorsak, aynı türküyü söylüyorsak; neden aynı geleceği paylaşmayalım?
Bugün merkezde dalgalanan 14 ayyıldızlı bayrak, bize aslında bir yol haritası çiziyor. Ayrışmayı değil, birleşmeyi; rekabeti değil, iş birliğini; kavgayı değil, kardeşliği öğütlüyor.
Yozgat, merkez ve 13 ilçesiyle bir bütünün adı. Bu bütünlüğü görmek, bu bütünlüğü yaşatmak, hepimizin görevi. Şimdi hep birlikte sormalıyız: İlçecilikle birbirimizi küçültmeye devam mı edeceğiz, yoksa bayrakların gölgesinde büyümeyi mi seçeceğiz?
Cevap aslında çok açık: Yozgat, birlikte büyüdüğünde güçlüdür. Ve o 14 bayrak, işte tam da bunu hatırlatıyor bize.
Sorarsak ilçecilik de nedir, kim söyledi, kim yapıyor?
14 bayrak kadar dahi yakın olsak çok şey değişecek bu şehirde!