Enerji sektöründe küresel ölçekte önemli dönüşümlere sahne olan 2025 yılında dikkat çekici bir hamle de İngiliz enerji şirketi BP'den geldi. Şirket, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki kara rüzgâr enerjisi faaliyetlerini LS Power'a devredeceğini açıkladı. Satışa konu olan birimin bp Wind Energy olduğu ve bu faaliyetlerin bundan böyle LS Power’ın portföy şirketi olan Clearlight Energy tarafından yönetileceği bildirildi.
Bu satış kararı, BP'nin sürdürülebilir enerji yatırımlarından geri çekilerek fosil yakıt odaklı büyüme stratejisini yeniden benimsemesinin bir parçası olarak görülüyor. Özellikle şirketin yeni CEO’su Murray Auchincloss’un göreve gelişinin ardından bu alanda köklü değişikliklerin sinyali verilmişti.
Auchincloss, yılın başında yaptığı açıklamalarda, hissedar taleplerini karşılamak adına yeşil enerji yatırımlarında kesintiye gidileceğini, bunun yerine daha yüksek getiri potansiyeline sahip petrol ve doğalgaz projelerine ağırlık verileceğini duyurmuştu. Bu stratejik değişiklik, BP’nin sürdürülebilirlik hedeflerinde ciddi revizyonlara yol açtı. Şirket, 2030 yılına kadar petrol ve doğalgaz üretimini azaltma hedefini %40’tan %25’e düşürdü.
BP'nin yenilenebilir enerjiye yaptığı yatırım miktarını 2025 yılı itibarıyla 5 milyar dolardan fazla azaltması, buna karşılık fosil yakıtlara yaptığı yatırımı yıllık 10 milyar dolara yükseltmesi, şirketin yön değişikliğini daha da netleştiriyor. Bu adımlar, 2024 yılında şirketin net gelirinde yaşanan %35’lik düşüşün ardından yatırımcılar tarafından şirket yönetimi üzerinde artan getiri baskısının bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
Öte yandan, bu gelişme çevreci kuruluşların ve bazı hissedar gruplarının da tepkisini çekti. Greenpeace UK, BP’nin fosil yakıtlara dönüş kararının sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik riskler de barındırdığını vurguladı. İklim uzmanları ise BP’nin sürdürülebilirlikten uzaklaşarak küresel iklim hedeflerini tehlikeye attığı görüşünde.
BP'nin daha önce duyurduğu rüzgâr ve güneş enerjisi projelerinde ilerleme sağlamak yerine portföyden çıkarma yolunu tercih etmesi, enerji sektöründe karbonsuzlaşma vizyonunun özel sektör yatırımlarıyla sınırlı kalabileceğini ortaya koydu.