İşadamı...
Bana göre feleğin çemberinden geçmiş, maddi-manevi pek çok sınavı ziyadesiyle vermiş insan demektir.
Onun dünyasından bakamaz herkes kolay kolay.
O görülmeyeni görür, hissedilmeyeni hisseder.
Onun dünyasında kurallar ve sınırlar vardır.
Öyle de olmak zorundadır.
Duygusuzluk gibi görünse de sınırlar ve kuralları kimi zaman en yakınlarına dahi uygulamak zorunda kalırlar.
Çünkü onlar bir komutan edası ile sorumluluk alanında bulunan parayı, iş hacmini, evine ekmek götüren insanların menfaatlerini ve daha pek çok olmazsa olmaz unsuru gözetmek zorundadırlar.
Ki, bu gün Yimpaş batarken, Yozgat’ın battığını birlikte yaşadık.
Şehrimizde devlet ve özel sektöre ait pek çok fabrika bir bir kapanırken yine bizler en derin duygularla hissettik olumsuz tesirini.
Yozgat’ta iş dünyasını temsil eden pek çok sivil yapılanma var.
Şuan için en aktifi TÜMSİAD ve MÜSİAD.
Hafta sonu TÜMSİAD’ın aylık olağan kahvaltı buluşmalarına katıldık.
Bu kez katılımcıları basın temsilcilrinden olmuşan buluşmanın açılış konuşmasını yapan TÜMSİAD Şube Başkanı Ali Çatar’ın konuşması oldukça dikkat çekici, altı çizilmesi gereken ifadelerden oluşuyor.
Çatar, konuşmasında Yozgat’ın röntgenini çekti.
Mesela, yatırımların şehre katkılarından bahsederken bu yatırımların bir an evvel tamamlanarak ‘göçün’ durdurulması gerektiğinden bahsetti.
Devamında ‘Yozgat adına pozitif ayrıcalık’ yapılması gerektiğini vurguladı, ki bu pozitif ayrımcılığın iş dünyasına mutlaka yapılması gerektiğinin mesajını verdi.
Kamu kurumlarının çok azının özverili çalıştığını diğer kurumların da aynı özveri ile çalışması gerektiğinin altını çizdi.
Bozok Üniversitesi rektörünün yoğun mesaisine rağmen üniversitenin yeterli desteği görmediğini,
STK’ların şehrin gelişmesi adına taşın altına elini koymasının gerekliliğini,
Gibi konular üzerinden;
Olumlunun yanı sıra şehir adına yaşanan olumsuzlukların da olduğuna üstü kapalı da olsa temas etti.
Pozitif ayrımcılık istiyoruz derken aslında şehrin sahipsizliğine dem vurdu Çatar.
Şehir hakikaten sahipsiz mi, siyasi ve ticari ayrıcalık, bürokratik durağanlıklar mı yaşanıyor.
Türkiye 2019 gibi zorlu bir viraja girerken, en tepede ‘Milli İttifak’ birliktelikleri dahi kurulurken, Yozgat’ta, her gün aynı kaldırımı kullandığımız, aynı çay ocağında belki de aynı bardaktan defalarca kez çay yudumladığımız insanları ayrıştırıyor muyuz?
Ya da bizden olan ya da olmayan kavramları mı türüyor.
Yoksa kraldan çok kralcılar mı var yaşadığımız bu şehirde.
İş dünyası bir sahipsizlik mesajı veriyor ise bu sahipsizlik toplum hayatında çoktan ortak paydaları parçalamış, darmadağın etmiş demektir.
Yozgat’ın sahipsizliği noktasında mesajlar veren TÜSİAD Şube Başkanı Ali Çatar, konuyu yüzeysel geçese de detayında konuşulacak, mercek tutulacak ciddi meseleler olduğunu gördüm, hissettim.
İlgililerinde dikkatine sunmakta yarar var.