Ahmet Nazım Kafaoğlu’nun Hatice ikbal hanımla evliliğinden altı kız, bir erkek çocuğu dünyaya gelir.
Kızlarının adları sırayla şöyledir: üst üste Nâzıma, Ülkü, Güler, Ülker, Afet, ve Uğurtan. Tek erkek çocuğunun adı Erdal’dır.
Ömrünün son döneminde Yozgat milletvekili Ömer Lütfi Erzurumluoğlu ve iki arkadaşının Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verdikleri kanun teklifi sonucu” Ahmet Nâzım Kafaoğlu‘na vatani hizmet tertibinden maaş bağlanmasına dair 11.05.1959 tarih ve 7266 sayılı kanunla ömür boyu 500 TL maaş bağlanır.
Ahmet Nâzım Kafaoğlu, 24 Mart 1970 tarihinde Ankara’da tedavi gördüğü askeri hastanede vefat eder.
Ertesi gün Yozgat’ta bulunan Çapanoğlu Camii’nde cenaze merasimi yapılır ve sarı toprak mezarlığında toprağa verilir.
Abbas Sayar, bu çok sevdiği ve saygı duyduğu hemşehrisi ve dostunun vefatı üzerine 26 Mart 1970 tarihli Bozok Gazetesi’nde (sayı: 4956) şöyle bir taziye yazısı (Nekroloji) yayımlar:
NÂZIM AĞA
80 yıllık bir hikayenin sonu Sarıtopraklık’ta son buldu. Ve Kafaoğlu Nazım Bey herkesi bıraktığımız gibi toprağın insafına bıraktık.
Asker, bir gazi olarak gerçekten ona karşı olan ödevini yaptı.
Ah; görev gören o erler Nâzım Bey’in cephelerdeki fedakarlıklarından benim bildiğimin birini bilselerdi.
Ben “Ağa” derdim Nâzım Bey. Bazen de ‘Emmi” deyimini kullanırdım. 15 yıl ivazsız bir dostluk dünyası içinde yaşadık.
O, CHP başkanı idi. O zaman biz halk evine sık sık gelip giden bir lise talebesiydik. Fazlı Bilecen, Şevket Nizamoğlu’nun halk evi başkanı olduğu o devirlerde Nâzım ağa da CHP başkanı idi.
İktidar değişince bir süre güç gösterdi, sonra yeni iktidara doğru eğildi, iktisadi gücü tükenmişti. Üstelik üç kız evladını üniversitede okutuyordu.
(şimdi ikisi doktor, biri ziraat mühendisidir.)
Menderes aracı ile Kafaoğlu CHP’den ayırdı. Kendi daha güçlü gerekçelerle ayrılmıştı CHP’den.
Nazım ağ için siyasi hayatında bu, çok büyük bir yıkım oldu. Ne kendisi gerçekten DP’li oldu ne DP’liler onu kendinden sandılar.
Politikanın şehir içi her sivrilene karşı şehrin politikacının yaptığı zülüm onun da başından geldi geçti.
Küstü. Politikacı oralı olmadı. En sonunda heyecanın saf idraki uyandı ve çekildi politikadan. Bu bataklığa atacak adımı yoktu.
Kafa oğlunun Cumhuriyet’ten sonraki davranışı, yaşadığı toplumun bir yansımasıdır ve bütün iyi düşüncelerine rağmen olumlu ve büyük değildi. Bizim için asıl olan onun balkan Harbi’nden milli kurtuluş Savaşı sonuna kadar bu yurt, bu toprak için gösterdiği büyük fedakarlıktır.
O gerçekten gerilerde bıraktığımız harflerin en büyük gazilerinden biriydi ve vatani için ölüme çok kulaç attığı halde ölmedi ve toprağı için yaşadı yaşadığı toprak için öldüğü için Yozgat’ın bir kel yamacında sessiz sakin ölümün ötesindeki hayatına razı oldu. Nur içinde yatsın
N. ABBAS SAYAR
Ahmet Nâzım Kafaoğlu ‘ hakkında ön bilgi ile ilk bölüme başladık..