Cennet Annem’e Benzer

Abone Ol

Çocukken hepimizin çok kez duyduğu ve Efendimiz (SAV)’e ait olduğunu bildiğimiz bir hadis var ve efendimiz buyuruyor ki; “Cennet annelerin ayakları altındadır.” Yıllar geçtikçe bu sözün sadece bir dini öğreti olmadığını, hayatın özüne işlenmiş bir gerçek olduğunu anladım. Çünkü anneler, cenneti bize yeryüzünde yaşatabilen tek insandır.
Düşünün; Dünyaya kim olmasaydı misafir olamazdık? İlk nefesimizi alırken yanımızda kim vardı? Ateşimiz çıktığında başımızda sabahlayan, en ağır hastalığımızı bile kendi yüreğine yüklenen kimdi? Bizimle hastalanan, iyileşen, dertlenen, mutlu olan kimdi? İlk gözyaşlarını kimin omzunda döktün? Hayatta düştüğümüzde, herkes sırtını dönebilir ama anneler ellerini uzatmaktan hiç vazgeçmez. İşte bu yüzden cennet, bir coğrafya değil; bir kadının, bir annenin kalbindedir.
Bugün çevremize bakıyoruz; dünya kargaşa içinde, insanlık sabırsız, kalpler taş kesilmiş. Oysa annelerin kalbinde bitmeyen bir merhamet kaynağı var. Onların sevgisi karşılıksız, duaları ise sonsuz. Belki de bu yüzden, annelerimizi kaybettiğimizde hayatın en keskin boşluğunu hissederiz. Çünkü bir yanımızda duran cennet kapısı kapanmış olur.
Benim için cennet, bir sofranın etrafında annemin hazırladığı ekmeği paylaşmaktır. Bazen en sade yemeğin bile bayram tadı taşıması bundandır. Cennet, annemin kokusunu duymaktır; insanı hem çocuk yapan hem de huzura erdiren o eşsiz koku…
Bugün, her şeyin hızla tüketildiği bir çağda yaşıyoruz. Ama anneler, bize sabrı, sevgiyi, şefkati öğreterek aslında dünyanın en kıymetli mirasını bırakıyor. Kim bilir, belki de “Cennet anneme benzer” demek, aslında şunu söylemektir: Hayatın anlamını, iyiliğin kökünü, merhametin gerçeğini annelerden öğreniyoruz.
Ve işte bu yüzden; ne kadar büyürsek büyüyelim ne kadar yol alırsak alalım, cenneti hep annelerimizin yüzünde, sesinde ve duasında arayacağız…