Şu sıra Yozgat’ta adım atmak taşlı arazide yürümek gibi.
Ben adım dedim siz otomobil ile seyretmek olarak anlayın.
Adım başı denetim, adım başı polis, adım başı sorgu sual.
Ne dertlendim ama değil mi?
Nasıl dertlenmeyim şimdi, durmak için frene basacaksın, camı açacaksın, cebinden muafiyet ya da görevlendirme yazını çıkaracaksın.
Dahası da var ama çok fazla yormayayım kendimi.
Biz bu kadar yorulurken bizi yoranlara ne demeli!
Saatlerce ayakta bekliyorlar, beklesinler…
Pandemi sürecinde her gün yüzlerce insanla yakın temasta bulunuyorlar, bulunsunlar…
Her insana ayrı bir dünya, laf anlat, dert anlat, ben senin sağlığın için çalışıyorum diye dert yan, yanarsa yansın….
Asayişi, trafiği, personel eksiği ile yürütülen onca işi bırak, evden çıkmaması gerektiği halde çıkanları zabdetmeye çalış, çalış işin ne!
Denetleyende mi problem var denetlenende mi?
Tam kapanma süreci ile yeniden sağlıklı günlere adım atmayı umut ediyoruz.
Yeniden özgürlüğümüze kavuşalım, hayat normale dönsün, şu mübarek günde evine ekmek götüremeyen insanlar iş yerlerini açsın, rızık mücadelesi kaldığı yerden devam etsin, normalleşme başlasın istiyoruz.
Ama inatla tam kapanmayı dahi delmek, kuralları alt üst etmek, görevini yapan polisin işini zorlaştırmak, hastalığı yaymak için elimizden geleni yapıyoruz.
Daha ne mi yapıyoruz?
Yapmamamız gereken her şey ama her şeyi yapıyoruz.
Aylardır evine mahkum yaşlılarımız ne durumda, hareketsizlikten hangi hastalıkla yüzleşmek zorunda kaldı, hayatını kaybetti?
Hangi esnaf iflas etti, psikolojisi bozuldu, aile saadeti zor durumda?
Çocuklarımız okullarından uzakta neleri kaybetti. Yarınlara dair neleri kaybettik?
Hülasa, ihanet mi arıyorsunuz, bundan büyük ihanet var mı insanlığa, vatana, inançlara!
Var mı, yok mu?
Bu gün çarşı pazarı gözlemliyorum sokakta mecburiyeti olmadığı halde gezinmeyi marifet zanneden, inatla görevlilere zorluk çıkaranlar var.
İçinde bulunduğumuz durumun önemini vurgulamak, uyulacak çok basit kuralların aslında nerelere tesir edeceğini delillendirmek için ne yapmak gerekiyor inanın bilmiyorum?
Bir bildiğim var ki, bu sürecin içinden ya ölerek, ya da kurallara uyarak çıkacağız.