Deprem anında oluşabilecek can kayıplarını ve yaralanmaları azaltmak için geliştirilen erken uyarı sistemleri, hem dünyada hem de Türkiye'de yaygınlaşıyor. Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Aydın, bu sistemlerin önemine dikkat çekerek, özellikle sanayi bölgelerinde ve büyük şehirlerde erken uyarıyla birlikte elektrik ve doğalgazın otomatik olarak kesilmesinin ciddi şekilde hayat kurtarabileceğini söyledi.
- Prof. Dr. Aydın, özellikle ABD, Japonya, Güney Kore gibi ülkelerde aktif olarak kullanılan bu sistemlerin, yangınları önleme, trenleri durdurma ve sanayi tesislerindeki makineleri devre dışı bırakma gibi etkileriyle hem can hem de ekonomik kayıpları azaltma potansiyeli taşıdığını vurguladı.
İstanbul’da Erken Uyarı Sistemi Nasıl İşler?
Erken uyarı sistemlerinin temel işleyişi, depremin ilk dalgası olan P dalgasını algılayarak, yıkıcı S dalgası gelmeden birkaç saniyelik bir zaman kazandırmaya dayanıyor. Aydın, geleneksel sistemlerin merkez üssüne 40 kilometreden yakın bölgelerde etkili olamadığını, ancak yeni nesil sistemlerin 1 saniyelik tepki süresiyle 8 kilometrelik alanda bile devreye girebildiğini belirtti.
Sanayi ve OSB’lere Çağrı: Kendi Afet Planınızı Kurun
Prof. Dr. Şerif Aydın, sadece devlet kurumlarının değil, büyük şirketlerin ve organize sanayi bölgelerinin de kendi erken uyarı sistemlerini kurması gerektiğini belirtti. Ayrıca afet planlarının, meteorolojik riskleri de içerecek şekilde detaylı olarak hazırlanmasının, olası felaketlerde can ve mal kaybını büyük ölçüde azaltacağını söyledi.
Aydın, erken uyarı sistemlerinde yanlış sinyal riski olduğuna da dikkat çekerek, "Sanal depremlerle test yapmadan bu sistemleri doğrudan sahaya vermek doğru olmaz. Aksi takdirde gereksiz panik yaratılabilir" dedi.