Taşçı, yetkili sendikanın “hakeme başvurmadık” söylemini büyük bir çarpıtma olarak nitelendirdi.
Taşçı, hakeme doğrudan başvurulmadığı yönündeki açıklamaların gerçeği yansıtmadığını belirtti. “Oraya gönderilen üyeler aracılığıyla fiilen sürecin parçası olundu. Bir yandan ‘biz gitmedik’ deniliyor, diğer yandan ‘haklarımız kaybolmasın diye temsilci gönderdik’ deniliyor. Bu, açık bir çelişkidir” dedi.
Yetkili Sendika Hem Hükümete Hem Memura Oynuyor
Başkan Taşçı, yetkili sendikanın tavrını eleştirerek, “Bir gün hükümete bir gün memura oynayan, hem nalına hem mıhına vuranın yolu şaşar. Eğer gerçekten memurun hakkını savunsalardı, hükümetin dayatmasına ortak olmazlardı” ifadelerini kullandı.
Hakem Kurulunda Hükümetin Teklifine Mühür Vurdular
Taşçı, yetkili sendikanın masada boyun eğdiğini, hakem sürecinde ise hükümetin teklifini onayladığını vurgulayarak, “Sonra da ‘sorumluluk aldık’ diyerek mağlubiyeti kahramanlığa çevirmeye kalktılar” diye konuştu.
Mevcut Haklar Zaten Korunuyordu
4688 sayılı Kanun’un 34. maddesine dikkat çeken Taşçı, “Toplu sözleşme sona erse bile yenisi yapılıncaya kadar mevcut hükümler geçerlidir. Yani aslında hiçbir hak ortada kalmıyordu. Buna rağmen ‘biz olmazsak haklar kaybolurdu’ diyerek memurun aklıyla alay ettiler” dedi.
Memur Kırıntılara Mahkum Edildi
Taşçı, sözlerini şöyle tamamladı: Yetkili sendika masada da hakemde de hükümetin yanında saf tuttu. “Başvurmadık” söylemi büyük bir çarpıtmadan ibarettir. Algı operasyonlarıyla oyalayan memur, bugün kırıntılara mahkûm edilmiştir.