Demirkaya, söz konusu olayın 6 yıl önce soruşturulup yargıya taşındığını hatırlatarak, yeniden gündeme getirilmesini "itibar suikastı" olarak nitelendirdi.
“6 Yıl Önce Yargıya Taşındı, Dosya Kapatıldı”
Demirkaya açıklamasında, Diyanet’in yurtdışındaki teşkilatlarından Avusturya Türk İslam Birliği (ATİB) bünyesindeki bazı din görevlilerine dair 6 yıl önce ortaya atılan iddiaların, dönemin Diyanet yönetimi tarafından ciddiyetle soruşturulduğunu ve müfettiş görevlendirildiğini belirtti. “İddialarda adı geçenlerin kurumla ilişiği kesilmiş, ayrıca haklarında suç duyurusunda bulunulmuştur. O dönem kapatılan ve yargıya taşınan dosyanın bugün sanki yeni bir olaymış gibi basına sızdırılması açıkça art niyetlidir” dedi.
“Kurumu Yıpratma Çabası Var”
Diyanet’in üzerine gitmekten çekinmediği her türlü iddiada tavrını net bir şekilde ortaya koyduğunu vurgulayan Demirkaya, “Kurumu böylesine net bir duruş sergilediği için değil, tam aksine milletin değerlerini temsil ettiği için hedef alıyorlar” ifadesini kullandı.
Demirkaya ayrıca,
“Basına sızdırılan dosya üzerinden kuruma karşı yürütülen karalama kampanyası, sadece Diyanet’i değil, camileri, imamları, hutbeleri ve nihayetinde İslam’ın kendisini hedef almaktadır” dedi.
“İçeriden Sızdırıldıysa Daha Tehlikeli”
Dosyanın yıllar sonra sızdırılmasıyla ilgili olarak kurum içinden bir sızıntı ihtimaline de dikkat çeken Tekbir-Sen Başkanı, “Bu durum akıllara ‘kurum içinde bilgi sızdıran bir yapı mı var?’ sorusunu getiriyor. Eğer varsa, bu kişiler ivedilikle tespit edilmeli ve haklarında işlem yapılmalıdır” çağrısında bulundu.
“Hutbelerden Rahatsız Olanlar, Ayetlerden Rahatsız”
Açıklamasının sonunda Diyanet’e yönelik eleştirilerin sadece iddialarla sınırlı kalmadığını belirten Demirkaya, bazı çevrelerin camilerde okunan hutbelerden duyduğu rahatsızlığı da hedef göstererek,
“Hutbelerde yer alan ayet ve hadislerden rahatsız olanların öfkesi Diyanet’e yöneltiliyor. Bu durum kabul edilemez” dedi.
“Necip Milletimizin Vicdanına Havale Ediyoruz”
Demirkaya açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Bu kuruma yöneltilen itibarsızlaştırma çabalarını, milletimizin ferasetine ve vicdanına havale ediyoruz. Diyanet bizim ortak değerimizdir. Sahip çıkacağız.”
