Danimarkalı dil bilimci Thomsen’in 1893’te Orhun Yazıtları’nı çözmesi, Türkçenin köklü tarihine ışık tutmuştur. UNESCO’nun 3 Kasım 2025’teki 43. Genel Konferansı’nda aldığı karar ile 15 Aralık resmi olarak “Dünya Türk Dili Ailesi Günü” ilan edilmiştir. Öztürk, bu kararın Türkçenin evrensel değerini bir kez daha gösterdiğini belirtti.

Türkçenin Tarihi Gelişim Süreci
Türkçenin tarihi, Göktürk abideleri ve Kaşgarlı Mahmut’un Divan-ı Lügat-it Türk adlı eseri ile kanıtlanmıştır. Dede Korkut hikayeleri ve Eski Türk destanları, Türklerin tarih boyunca kültürel mirasını aktardığı önemli kaynaklardır.
Mu Kıtası ve Türkçenin Kültürel Bağlantıları
Öztürk, Pasifik Okyanusu’nda batmış Mu Kıtası ve buradan Türkistan ile Amerika’ya göç eden topluluklar üzerinden Türkçenin kadim izlerini anlattı. Atatürk’ün, James Churchward’ın araştırmalarını takip etmesi ve Tahsin Mayatepek’i Meksika’ya görevlendirmesi, Türk dilinin tarihî kökenlerinin ve Maya dili ile olan olası bağlarının incelenmesini sağlamıştır.
Türkçenin Günümüzdeki Konumu ve Önemi
Türkçenin geniş coğrafyada konuşulmasına rağmen, dilin korunması ve geliştirilmesi konusunda yeterince bilinçli olunmadığını vurgulayan Öztürk, Türk Dil Kurumu’na yönelik eleştirilerini de paylaştı. Günümüzde yabancı kelimelerin Türkçeye uyumunun gecikmesi, dilin zenginleşmesini engellemektedir. Öztürk, “Önce kendi dilimize sahip çıkacağız ki, ülkenin oluşumunu gerektiren en temel unsurumuz olan dilimizi kaybetmeyelim” mesajını verdi.
Dünya Türk Dili Ailesi Günü Kutlaması ve Gelecek Vurgusu
UNESCO’nun kararı ile fark edilen ve yıllar içinde gelişen Türkçenin, TDK ve toplum tarafından daha iyi sahiplenilmesi gerektiğini belirten Öztürk, şunları söyledi: “Dünya Türk Dili Ailesi Günü kutlu olsun; bundan sonrası için Türk Dilimizin gelişmesine açılan kapı olsun.”




