Duruşunuz sağlığınızı belirler

Abone Ol

Önceki yazımızda postür bozukluğundan bahsetmiştik. Bu kez omurga üzerindeki olumsuz etkiler ve baskılardan söz etmek istiyorum.
Başınızı öne eğdiğinizde boyun kasları “Eyvah, ağır bir şey geldi!” sanıyor. Normalde ortalama 5 kilo olan baş, öne eğilince kaslara 10-15 kilo gibi geliyor. Bütün gün bu yükle taşındığında, akşam olduğunda boyun “Artık yeter!” diyor. Ancak mesele bununla bitmiyor. Baş öne eğik haldeyken omuzlar da öne kayıyor. Omuzlar öne kayınca göğüs kafesi daralıyor, nefes almak zorlaşıyor.
“Niye hep yorgunum? Niye derin nefes alamıyorum?” diyorsanız, bir duruşunuzu kontrol edin. Sırt kamburlaştıkça bel de bundan payını alıyor. Bel omurgası fazla yük taşımaya başlıyor, diskler sıkışıyor. Günümüzde 30 yaşında “bel fıtığım var” diyen insan sayısı az değil. Oysa bu rahatsızlıklar eskiden genellikle 50 yaş sonrası görülürdü.
Bir de işin psikolojik boyutu var, ki belki de en ilginç kısmı bu. Kambur duruş insanı daha yorgun, daha çekingen gösteriyor. Dik duruşla bir ortama girdiğinizde, özgüveniniz de otomatik olarak artıyor. Yani duruşunuz sadece sağlığınızı değil, insanların size bakışını da etkiliyor.
Biraz da yanlış duruş tiplerinden bahsedelim. Günlük hayatta nerede hata yaptığımızı bilmek, farkındalık açısından önemli.
1. Başı öne eğip telefona bakmak:
Ben bu kişilere “teknoloji kurbanları” diyorum. Genç yaşta boyun düzleşmesi ve erken kireçlenme çok sık görülüyor. Bazıları başını o kadar öne itiyor ki, yanından geçerken “Dikkat edin, düşecek!” demek geliyor içimden.
2. Bilgisayar kamburluğu:
Masa başında 8 saat çalışıp akşam eve geldiğinizde “Niye kendimi 80 yaşında gibi hissediyorum?” diyorsanız, aynaya bakın. Sırt öne eğik, omuzlar yukarıda, kafa neredeyse ekranın içinde…
3. Tek omuzda çanta taşıma:
Hep sağ omuzda çanta. Sonuç: sağ omuz yüksek, sol omuz aşağıda. Vücut yan tarafa eğiliyor. Sonra “Niye bir tarafım ağrıyor?” diye soruyorsunuz.
4. Bacak bacak üstüne atma:
Hele bir de hep aynı bacağı üste atanlar var. Bu durumda pelvis çarpılıyor, bel bölgesi strese giriyor. “Rahat oturuyorum” sanıyorsunuz ama vücut aslında hiç rahat değil.
5. Yüksek topuk tutkusu:
Topuklu ayakkabılar estetik görünebilir ama her gün giyildiğinde bel eğrisini bozuyor. Kadınlarda bel ağrısının en yaygın nedenlerinden biri bu.
6. Cüzdan cep sendromu:
Erkeklerin klasiği: arka cepte kalın cüzdan ve onun üstüne oturmak. Bu da pelvisin bir tarafa kaymasına ve siyatik sinirin sıkışmasına neden oluyor.
Sonuç olarak, duruşumuz hem fiziksel hem ruhsal sağlığımızın aynasıdır. Vücudumuzu taşıyan omurgamıza iyi davranalım; çünkü o, bizi hayata dik tutan en büyük destektir.