Duvarları vardır insanın…
Kalın ve yüksek duvarlar.
Özellikle de yöneticilerin.
Bu duvarlar ha deyince oluşmaz.
Yıllar geçtikçe yükselir, kimi hızlı, kimi yavaş ama mutlaka bir duvarı vardır insanın.
O duvarlardır kör eden, göstermeyen…
O duvarlardır asıl ile vekil arasındaki ses geçirmez dünyanın adı.
Her insanın duvarı vardır.
Vatandaşın duvarı melekelerini kaçırır,
Yöneticinin duvarı kılavuzunu şaşırtır, şaşar-beşeri, akıbeti meçhule götürür.
Yöneticiler, siyasetçiler…
Kalın duvarlar arkasında yaşamak zamanla alışkanlık yapar zat-ı alilerine . Gürültü yok, şikayet yok, yenilenme yok, yok oğlu yok.
Kimi zaman işine gelir, ses etmez, gelenekler.
Düşünmeyen, ses etmeyen, ölü sessizliğinde kişiler türetir yüksek duvarlar.
Belki de siyasetin en fazla içine düştüğü handikap, en fazla bunalım yaşadığı sorunun adıdır bu duvarlar.
AK Parti’nin 15 yılı aşkın süredir devam eden iktidarında duvarlar oluşmadı mı sizce?
Biz Yozgat ekseninden bakalım olaya ve dün sabah basınla bir araya gelen AK Parti’nin çiçeği burnunda il başkanı Celal Köse’nin açıklamalarına mercek tutalım.
14 ilçe başkanının 5’i “değişim” ve “dönüşüm” süresinde görevlerini bıraktı.
Metal yorgunluk ekseninde bir yenilenme.
Her şeye rağmen Yozgat’ta bu süreç sancısız aşıldı, en azından kamuoyuna yansıyan kulak tırmalayıcı çok fazla gündem oluşmadı.
Bu süreçte il başkanlığı görevini devralan Köse, bunun da verdiği rahatlıkla sürece değerlendirdi Yozgat basınına.
Yozgatlı ruhu, halk adamı kimliği ile tanıdığım bir siyasi çehre Celal Köse.
O yüzden söylemleri hepimizin anlayacağı yalınlıkta.
Dosdoğru anlayabiliyorsunuz yani.
Dünkü sohbetin sonunda basın mensuplarından özellikle yapıcı eleştirilerde bulunmalarını istedi.
Gözü kör olmaktan koruyacak, nefsi ne oldum delisi olmanın önüne geçirecek, ölümsüzlük sarhoşluğundan uzak tutacak bir talep bu.
Elbette ki iyi niyetle yapılan her eleştiri kıymetlidir.
Bu hakikati her insan ister fakat nefis nankördür kolay kabullenmez duyacağı acı gerçeği. Vicdan kulağı sağır olmamalı bu yüzden.
Buna talip oldu Sayın Köse…
Bu talebinde samimi olduğu şüphe götürmez bir gerçek. Bu noktada bir tavsiyede bulunmak istiyor, önümüzdeki süreçte kalın duvarların yıkılmasını talep ediyorum.
Bazen iç yakan bir gerçek insanı titretir, kendine getirir. O gerçekleri her daim her dil konuşmaz.
O yüzden hatayı en aza indirmenin adıdır o duvarları yıkmak.
Bizler için de geçerlidir bu acı gerçek. Lakin siyasi cenahın her dönem şifa bekleyen hastalığıdır.
Kalın duvarlar yıkılmazsa Ankara-Yozgat’tan bihaber, Yozgat teşkilatlardan, teşkilatlar Yozgat’tan bihaber kalır.
Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kalın duvarların ardındaki sesten mahrum kalırsa asıl o zaman yalnızdır.
Kalın duvarlar gerçekleri unutturur. O duvarları zihne ördüren ise şakşakçıların ölümüne bu görevi yerine getiriyor olmasıdır. Sizi ölümsüz olduğunuza inandırır farkında olmadan.
O yüzden evvela Yozgatlı adına talebim gelin kalın duvarları kıralım. Kırılan her duvar birleştirecek, gösterecek, getirecektir.
Ayrı kalan gönülleri birleştirecek, hakikati gösterecek, aklı başa getirecektir.