YOZGAT (Merkez) → “Bozkırkalp”
Modernle gelenek arasında sıkışmış, ama hâlâ yüreği Anadolu. Devlet dairesinin ağırlığı, kahvenin sadeliği, saat kulesinin vakarı...
Boğazlıyan → “Çalışkanova”
Bağ, bahçe, fabrika... Ne iş varsa yapar. Göç vermiş ama umudunu yitirmemiş. Pratik zekâsıyla öne çıkar.
Çayıralan → “Yaylaver”
Temiz hava, geniş meralar, derin muhabbet. Misafirperverlikte sınır tanımaz. Ağır ama güzel konuşur.
Çandır → “Saklıtaş”
Küçük ama gururlu. Tarihi sessizce saklar. Göçle azalmış ama aidiyet hâlâ güçlü.
Çekerek → “Irmakkent”
Çekerek Irmağı'nın serinliğini, ovanın bereketini ve insanının asaletini taşır. Ne çok gürültü yapar ne de geri planda kalır. Sözünü sakınmaz ama ölçülüdür. Toprağa saygılı, misafire vefalıdır. İç Anadolu’da deniz yok derler, ama Çekerek’in kalbi su gibi akar.
Kadışehri → “Serinkanat”
Dağın eteğinde serin, insanların yüzünde tebessüm. Tarımla uğraşır, göç verir ama dönmeyi bilir.
Saraykent → “Ilıcavadi”
Kaplıcası ile ünlenmiş, yerin altından gelen şifa. İnsanları sıcakkanlı ve merttir.
Sarıkaya → “Romaçamı”
Tarihi Roma hamamı, kültürle bozkırı buluşturur. Şifalı suları kadar sözü de etkilidir.
Sorgun → “Çekeryolu”
Hareketlidir. Esnafı girişimci, köylüsü çalışkan. Nevi şahsına münhasır bir doğallığı vardır.
Şefaatli → “Mülayimbel”
Sakin, geniş, dingin. İnsanları yumuşaktır, ama gerektiğinde dimdik durur.
Yenifakılı → “Toprakdirek”
Tarımın yüzü. Kalabalık değil ama sağlam karakterli. Ne eksik ne fazla; net ve doğru.
Yerköy → “Demiryoluova”
Raylar geçer, insanlar göçer ama kök kalır. Modernleşmeye açık, geçmişe bağlı. Çok çalışır, az konuşur.
Akdağmadeni → “Ormanbelik”
Çam ormanları, tren sesi, taşra romantizmi. Gurbetçiliğin ve gururun harman olduğu bir yer. İnsanları sert ama vefalı.
Aydıncık → “Cevizpınar”
Doğası güzel, köyleri verimli. Sessizce üretir, gürültüsüz yaşar. Vefa duygusu yüksek.
Boğazlıyan → “Çalışkanova”
Bağ, bahçe, fabrika... Ne iş varsa yapar. Göç vermiş ama umudunu yitirmemiş. Pratik zekâsıyla öne çıkar.
Çandır → “Saklıtaş”
Küçük ama gururlu. Tarihi sessizce saklar. Göçle azalmış ama aidiyet hâlâ güçlü.
Çayıralan → “Yaylaver”
Temiz hava, geniş meralar, derin muhabbet. Misafirperverlikte sınır tanımaz. Ağır ama güzel konuşur.
Çekerek → “Irmakkent”
Çekerek Irmağı'nın serinliğini, ovanın bereketini ve insanının asaletini taşır. Ne çok gürültü yapar ne de geri planda kalır. Sözünü sakınmaz ama ölçülüdür. Toprağa saygılı, misafire vefalıdır. İç Anadolu’da deniz yok derler, ama Çekerek’in kalbi su gibi akar.
Kadışehri → “Serinkanat”
Dağın eteğinde serin, insanların yüzünde tebessüm. Tarımla uğraşır, göç verir ama dönmeyi bilir.
Saraykent → “Ilıcavadi”
Kaplıcası ile ünlenmiş, yerin altından gelen şifa. İnsanları sıcakkanlı ve merttir.
Sarıkaya → “Romaçamı”
Tarihi Roma hamamı, kültürle bozkırı buluşturur. Şifalı suları kadar sözü de etkilidir.
Sorgun → “Çekeryolu”
Hareketlidir. Esnafı girişimci, köylüsü çalışkan. Nevi şahsına münhasır bir doğallığı vardır.
Şefaatli → “Mülayimbel”
Sakin, geniş, dingin. İnsanları yumuşaktır, ama gerektiğinde dimdik durur.
Yenifakılı → “Toprakdirek”
Tarımın yüzü. Kalabalık değil ama sağlam karakterli. Ne eksik ne fazla; net ve doğru.
Yerköy → “Demiryoluova”
Raylar geçer, insanlar göçer ama kök kalır. Modernleşmeye açık, geçmişe bağlı. Çok çalışır, az konuşur.