Yozgat, 424 bin kişilik nüfusuyla tarihi ve doğal zenginlikleriyle göz kamaştırıyor. Lidya Krallığı'ndan Persler’e, Kapadokya Krallığı’ndan Selçuklular ve Osmanlılar’a kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu şehir, Osmanlı dönemine ait konakları ve camileriyle tarihte bir yolculuğa çıkma fırsatı sunuyor. 1408 yılında Osmanlı topraklarına katılan Yozgat, bu döneme ait değerli eserlerle ziyaretçilerini etkiliyor.
Yozgat’ın doğal güzellikleri, gezginlerin gönlünü fethediyor. Bozok Yaylası, Türkiye’nin yayla turizminin gözde merkezlerinden biri olarak bilinirken; Çamlık Milli Parkı, Kazankaya Kanyonu ve Çeşka Yeraltı Şehri doğa ve tarih severler için cazibe merkezleri oluşturuyor. Türkiye’nin ilk milli parkı olan Çamlık, zengin bitki örtüsüyle adeta bir botanik cenneti. Kazankaya Kanyonu ise kaya tırmanışı ve doğa yürüyüşleri için ideal bir alan sunuyor.
Yozgat mutfağı, et ve sebze yemekleriyle damaklarda iz bırakıyor. Şehrin ünlü tandır kebabı, yöresel bulama çorbası, helle çorbası ve düğürcük çorbası gibi lezzetler, Anadolu mutfağının en güzel örneklerini sunuyor. Restoranlarda geleneksel tatları deneyimleyebilirsiniz.
Kış aylarında sert karasal iklimiyle soğuk, yaz aylarında ise sıcak ve kuru bir hava sunan Yozgat’ı gezmek için ilkbahar ve sonbahar ayları ideal. Şehre ulaşım ise kolaylıkla sağlanıyor; İstanbul, Ankara ve Adana gibi büyük şehirlerden düzenli otobüs ve tren seferleri bulunuyor. Yozgat’ın havalimanı henüz hizmette olmasa da, Sivas Nuri Demirağ ve Kayseri Havalimanları’ndan ulaşım sağlanabilir. Ayrıca, Ankara-Yozgat-Sivas Yüksek Hızlı Tren ile şehre gelmek oldukça pratik hale gelmiş durumda.
Yozgat’ın kültürel etkinlikleri de oldukça renkli. Ayancık Uluslararası Sürmeli Festivali ve Çayıralan Bal ve Kültür Festivali gibi organizasyonlar, ziyaretçilere keyifli anlar yaşatıyor. Doğa gezileri, kaplıcalar ve tarihi mekanlarla dolu bu şehir, her açıdan keşfedilmeye değer bir yer olarak öne çıkıyor.
