Sivas Kongresi sonrasında yurt gezisine çıkan Atatürk, 29 Ağustos 1924’te Afyon’dan başlayarak Anadolu’yu dolaşmış, Kayseri ve Kırşehir’i kapsayan yolculuğu sırasında 15 Ekim’de Yozgat’a ulaştı. Yağmurlu bir günde şehre giriş yapan Atatürk, ellerinde fenerlerle bekleyen Yozgat halkı tarafından coşkuyla karşılandı.
O dönemde Yozgat’ta yalnızca bir doktor bulunmaktaydı. Atatürk, sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması gereğine dikkat çekerek, “İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerdeki doktorları bütün milletin hayatı ve sağlığı ile ilgilendirmek çarelerini bulmalıyız. Bu böyle olmaz” ifadelerini kullanmıştır.
İkinci Ziyaret: 3 Şubat 1934
Atatürk, kış şartlarının zorlu olduğu bir dönemde memleketin durumunu yerinde görmek için yola çıktı. 2 Şubat 1934’te Yerköy İstasyonu’nda geceyi geçiren Atatürk’ü, Yozgat halkı hazırlık yaparak karşıladı. Ertesi gün, 3 Şubat Cumartesi saat 16.20’de şehir girişinde coşku doruğa ulaştı.
Soğuk ve karlı havaya rağmen Vilayet Konağı önünde düzenlenen fener alayı, halkın Ata’ya olan sevgisini gözler önüne serdi. Atatürk, coşkulu kalabalığa teşekkür ederek, “Çok mütehassıs oldum. İçimden cidden tatlı sevincin heyecanı var. Yozgat’ın yüksek ve asil halkına teşekkür eder, istirahatları dilerim” dedi.
Yozgat’ın Kalkınma Vizyonu
Atatürk, Yozgat’ın imar ve kalkınması için de talimatlar verdi:
- Yerköy-Yozgat yolunun asfaltlanması,
- Çamlık’ın ziyaretçi çekebilecek şekilde düzenlenmesi,
- Kaplıcaların modern ve asri ihtiyaçlara göre ıslah edilmesi,
- Kendisi için Çamlık’ta bir köşk yaptırılması.
Atatürk, halkla vedalaşırken, “Tekrar gelir sizlerle daha çok konuşurum. Hele güzel Çamlığımızda mutlaka kalmak isterim” diyerek Yozgatlıların gönlünü bir kez daha kazanmıştır.
Tarihî Önemi
Atatürk’ün Yozgat ziyaretleri, halkın Cumhuriyet’e olan sevgisini pekiştirdiği gibi, şehrin ulaşım, sağlık ve turizm alanlarında gelişmesine öncülük etmiştir. Yozgat halkı, bu tarihî ziyaretleri Cumhuriyet’in değerleriyle sonsuza dek yaşatmaya devam etmektedir.
