Geleceğimizin Teminatı Çocuklarımız ?

Abone Ol

Çocuklar ve gençler bizim ve devletimizin geleceğidir. Yani onlar geleceğimizin teminatıdır. Temeli sağlam atarsak bina dimdik ayakta kalır
Ciddiye almaz temeli çürük yaparsak bina kısa sürede çöker ve bizde altında kalırız. Çocuklarımız da öyle devletin temeli geleceğimizin garantisidir onlar.

Çocuklarımızın eğitimi savsaklanamaz, hafife alınamaz ve basit yöntemlerle geçiştirilemez. Ne yazık ki eğitim modeli ile çok oynuyoruz. Kendimize özümüze has bir eğitim modelini geliştirip milli ve manevi eğitimi tam anlamı ile veremedik. Okutuyoruz büyütüyoruz çocuklarımız avuçlarimizin arasından kayıp gidiyorlar. Ondan sonra adı hayırsız evlat oluyor.

Edep, haya, ahlak ve şahsiyet kazandırdığı mız ve mili manevi duyguları aşiladigimiz gençlerimiz büyüğüne küçüğüne saygı duyup vatanına sahip çıkarken; milli ve manevi duygulardan yoksun kalankar ise toplumun yüz karası oluyor ve ülkenin başına bela kesiliyor. Birilerinin de piyonu olup çıkıveriyor.

Eğitimin amacı kişinin kendisine ailesine ve topluma faydalı bir insan olarak yetiştirmesi değil midir? Peki bu bozuk imalat nerden kaynaklaniyor? Topluma düşman devletine düşman dinine düşman!.. Bunları da biz yetiştirmedik mı? Bunlar da bizim okullardan mezun olmadı mı?

İki dünyamızı da mamur edecek evlatlarımızı nasıl egitmeliyiz? Onlara edep haya ahlak ve kişilik kazandırarak. Onun için diyoruz ya milli ve manevi eğitim diye... Göz bebeğimiz geleceğimizin teminatı bu yavruları eğitmek ve ülkeye kazandırmak asli görevimizdir. Cenabı Hak da bize bunu emrediyor. Hayırlı evlat, hayır eş, hayırlı iş bunun için diyoruz ...

İlkokuldan üniversiteye kadar onları takip edip insanlığa kazandırmak bizim asli görevimizdir. Anne ve babanın yapamadığını devletin yapmasi da doğal olanıdır. Eğitim yuvalarimiz var egitmenlerimiz var, bu konuda yetiştirdiğimiz insanlarımız var. Onlara sağlayacağımız her türlü imkanla bu çocuklar devlete ve millete faydalı birer eleman olarak kazandırabiliriz. Tabi ki onlara yetki vererek ve etkili eleman kılarak. "Eti senin kemiği benim" diyen nesil nerede kaldı?...

Ne yazık ki biz çocuklarımızı sokağa, cep telefonlarına ve sanal oyunlara bağımlı hale getirdik. Onlara kayıtsız şartsız teslim ettik. Onlar da gayri milli ve gayri insani. Çocuk oyunlarına bile şiddet ve ahlaksızlık hakim. Çünkü bunlar bizim öz kültürümüzle yetişmiyor yabancı kültürün tesiri altındalar.

Sözü fazla uzatmaya gerek yok: Yakındığı mız, tenkit ettiğimiz, rahatsız olduğumuz bu çocuklar bizim sahip çıkamadığımız çocuklarımızdir. Suçu sağda solda aramayın suçlu olan bizleriz. Anne, baba, öğretmen ve eğitim modeli...

Bunları ifade ederken edepli terbiyeli vatanına sevdalı milli ve manevi değerlerle bezenmiş vatan evlatlarını da göz ardı etmeyelim; onlar bizim gelecegimiz; yüz akımiz.

Özetle ifade edecek olursak milli- manevi ve yerli bir eğitim modeline ihtiyacımız var. Türk ve İslam kültürünü özümlemeye ve uygulamaya ihtiyacımız var. Hem eğitmenin hem de egitilenin edep haya ahlak ve şahsiyetlerin geliştirilmesinde milli ve manevi kültürü özümleyip benimsemesine ihtiyacımız var. Okullarla birlikte teknik ve mesleki çalışmalara ihtiyacımız var. Hem okul hem meslek alanında yetişecek kaliteli insanlara ihtiyacımız var. En önemlisi de ülkesine devletine ve milletine sevdalı Türk ve İslam ahlakı ile yetişmiş bir gençliğe ihtiyacımız var. İşte onlar devletin yeni sahipleri ve bizlerin de garantisi olacak: vatan sevdalilaridir. Evladını vatan millet ve insan sevdalısı olarak yetiştirebilenlere selam olsun!..