Gitmesi kolay kalması olay…

Abone Ol

Yurt dışıylaydı sohbetimiz.

Çok fazla şikayetçisi olsam da cep telefonu ve internetin yan yana olması sizi dünyanın en ücra yerlerine bağlıyor.

Yine öyle bir görüşme, gözden uzak olsa da gönülden uzak olmayan Yozgat sevdalısı bir büyüğümüzle.

Uzun ama derin muhteviyatı ile anlamlı sohbetimizin ana teması Yozgat!

Varlığı ve yokluğu ayrı ayrı yürek yarası güzel şehrimiz.

Kimine göre uzaktan sevmesi kimine göre ise saat kulesi gölgesinde gezinmesidir mananın sırrı.

Ama bir hakikat var ki, çok fazla ıstırap olduğumuzdur birbirimize.

Enerji tüketiyoruz Yozgat pahasına.

Dermansız bırakıyoruz Yozgatlılığımızı memleketin bahtına zarar verse de.

Ve dönüp aynaya baktığımızda suçlu kim diye sorup, kısa sürede karşımızdakini suçluyoruz aynadakinin biz olduğunu unutarak.

Yorgunluklarımız, Yozgatlılığımızın önüne geçtiğinde gurbet önce yüreklerde sonra yaban ellerde başlıyor.

Yorgunluğu yarım asır önce yüreğinde hissedip gurbette yaşayan bir büyüğümdü telefonun diğer ucundaki.

Memleket hasretinden, doğduğu topraklara olan vefasından bahsetti.

Vefa tamam da nasıl gösterecekti/ödeyecekti?

Ya da ömrünün kalan bölümünde baba ocağında başını yastığa kaç gün koya bilecekti.

Hayaller-umutlar…

Birbiri ardına sıralanırken yorgunluklarımız, yorduklarımız, yorulduklarımız geldi dile.

Her şeye rağmen dermandan kesilmemeliydi Yozgat sevdamız.

Birbirimize iyi gelmek adına bir gayret demeliydik.

Telefon konuşmasında yorgunluklar fazlasıyla dile gelse de bir gayret diyebildik vesselam abi-kardeş.

Her şeye rağmen Yozgat diyebilmeliydik tüm samimiyetimizle

Memleket adına hasretleri ve hasletleri vardı. Ama uzaktan da boş durmamak gerekiyordu.

Ankara’da, Kayseri’de ve dahi Yozgat dışındaki şehirlerde iş bulmak için arayanlar olduğundan bahsetti.

Evet, yaraya merhem olunuyordu ama neden Yozgat dışı olmalıydı ki?

İş-aş için arayanlara önce Yozgat’ta iş bulabilmek için çalıştığından bahsetti.

Neden gitmeliydi ki Yozgatlı Yozgat’ından…

Önce Yozgat’ta kalıp mücadele edebilmenin yollarından bahsettik.

Evvela memleketinde doyabilmeliydi, memlekette doyurabilmeliydik insanımızı.

Gitmesi belki de zor gibi görünen ancak en kolayıydı.

Tüm mesele olaylara, yani yorgunluklara ve yoranlara rağmen kalıp mücadele edebilmek!

Demesi kolay elbette, zoru seçenleri yalnız bırakmamak asıl olan.

Onun mücadelesi dedik bizimkisi.

Bir gayret diyebilmek en yorulduğumuz anda, bir el atabilmek.

Gurbetten sılaya sohbetimiz de işte tam da bundan bahsetti kıymetli Yozgatlılar.

Her şeye rağmen Yozgat’ta kalabilmenin mücadelesini verirken dermandan kesilene bir gayret diye bilmek…

Ne dersiniz, olmaz mı?

Bir gayret!