Yozgat Bozok Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi konferans salonunda düzenlenen “Göç ve Güvenlik: Değişen Dünyada Yeni Paradigmalar” başlıklı panel, geniş bir katılımla gerçekleşti. Saat 10.30’da başlayan etkinlik, göç olgusunun küresel ölçekte kazandığı yeni boyutları ve güvenlik politikalarına yansımalarını değerlendirmesiyle dikkat çekti.
Etkinliğe öğretim üyeleri, öğrenciler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Panel, göçün siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda oluşturduğu çok boyutlu etkilerin akademik bir çerçevede analiz edilmesine olanak sağladı.
“Göç, Artık Küresel Bir Güvenlik Unsuru”
Panelin davetli konuşmacılarından Doç. Dr. Hilal Zorba Bayraktar, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’ndeki akademik birikimi doğrultusunda göçün uluslararası güvenlik politikalarındaki rolüne dikkat çekti. Bayraktar, göçün yalnızca insani bir hareketlilik değil, aynı zamanda devletlerin güvenlik stratejilerini doğrudan etkileyen çok katmanlı bir süreç olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu: “Küresel ölçekte değişen jeopolitik dengeler, göç hareketlerini hem bir risk hem de bir fırsat haline getiriyor. Bu nedenle göç, artık uluslararası ilişkilerin temel başlıklarından biri olarak stratejik bir boyut kazanmıştır.”
Bayraktar’ın sunumu, özellikle dünya genelinde artan zorunlu göç dalgalarının ülkeler üzerindeki sosyo-politik etkilerine dair kapsamlı analizler içermesiyle büyük ilgi gördü.
Yerel Düzeyde Göçün Etkileri ve Güvenlik Politikaları
Yozgat Bozok Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Andaç Karabulut, panelde göçün bölgesel ve yerel düzeyde oluşturduğu etkileri değerlendirdi. Karabulut, göçün sadece nüfus hareketi olarak yorumlanamayacağını, beraberinde kültürel değişim, ekonomik etkiler ve yönetimsel uyum süreçlerini getirdiğini ifade etti. Göç ve güvenlik ilişkisini “toplumsal dönüşüm” başlığı altında ele alan Karabulut, şu görüşü paylaştı: “Göç, kendisiyle birlikte sosyal, ekonomik ve politik dinamikleri değiştiren çok yönlü bir süreçtir. Bu nedenle hem yerel yönetimlerin hem de ulusal politikaların bu değişimi doğru analiz etmesi gerekmektedir.”
Sivil Toplumun Rolü: “Gönüllülük Göç Yönetiminde Kritik Bir Unsur”
Panelin diğer konuşmacısı ANDA Derneği Başkanı Okan Tosun, sahada yürütülen insani yardım ve gönüllülük çalışmalarına dair örnekler sundu. Göç süreçlerinde sivil toplum kuruluşlarının oynadığı rolün önemine değinen Tosun, özellikle afet ve göç yönetimi alanında gönüllülerin üstlendiği sorumlulukların altını çizdi. Tosun, gerçek ihtiyaçların sahada görülebileceğini belirterek, gönüllülüğün toplumsal dayanışma açısından kritik bir güce sahip olduğunu ifade etti.
Öğrencilerden Yoğun İlgi: Soru-Cevap Bölümü Dikkat Çekti
Panelin sonunda öğrenciler, konuşmacılara merak ettikleri konularda sorular yöneltme imkânı buldu. Soru-cevap bölümünde özellikle göçün Türkiye üzerindeki etkileri, sınır güvenliği, gönüllü çalışmalar ve akademik araştırma konuları öne çıktı.
Etkinlik, göç ve güvenlik eksenindeki yeni paradigmaların anlaşılması açısından önemli bir akademik katkı sundu. Üniversite yönetimi, bu tür disiplinler arası etkinliklerin devam edeceğini belirtti.