Moderatörlüğünü Yozgat Bozok Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Yaşar Pınar Özmen’in yaptığı programın konuğu İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Özalp oldu.

Programın açılış konuşmasını yapan Yerköy Adalet Meslek Yüksek Okulu müdürü Dr. Öğretim Üyesi Emre Ekinci, Uluslararası enerji konusunun çok önemli olduğunu söyledi.

Ekinci, “Yüksekokulumuz Türkiye’nin dört bir yanında gelen öğrencilerimizi müfredatında bulunan derslerle değil aynı zamanda bu tür etkinliklerle çok yönlü ve nitelikli bir şekilde yetiştirmeyi hedef alan bir yüksekokuldur. Sosyal sorumluluk bilincinin farkında olmaya devam ediyoruz. Enerji politikaları konusunda ülkemizin dünyadaki konumu ve önemini hocalarımız anlatıyorlar” dedi.

HAYATIMIZIN HER ALANINDA ENERJİ VARDIR

İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Özalp, enerji özellikle sürdürülebilir devletlerin, milletlerin ayakta kalmaları için vazgeçilmez bir unsur olduğunu söyledi.

Özalp, “Hayatımızın her alanında enerji var. Enerjinin olmadığı bir hayat bir hayat kesinlikle günümüz dünyasında mümkün değil. Haliyle insanlarımızın hayata enerji ile bakmaları gerekiyor. insanın içerisinde manevi ve motivasyon aracı olarak güç enerji dediğimiz şey olmazsa insan bitkin şekilde hayata sürekli olumsuz bakarak motivasyon unsuru olmaz. Devletlerin ayakta kalabilmeleri için ve devletlerin uluslararası güvenliklerini sağlayabilmeleri için ve sürekli büyüme ve kalkınmayı sağlayabilmek için bu enerjinin öncelikle 5-6 maddesinin kesinlikle vuku bulması gerekiyor” dedi.

GÜVENLİ KAYNAKLARDAN TEDARİK EDİLMESİ GEREKİR

Enerjiyi güvenli kaynaklardan tedarik edilmesi gerektiğini belirten Özalp, “Güvenli kaynaklardan, sürdürülebilir kaynaklardan ve makul fiyata bir şekilde olması gerekiyor. Enerji güvenliği olarak da tanımlayabiliriz. Ayrıca birde çevreye duyarlı olması gerekiyor. Bizler tedarik ettiğimiz enerji kaynaklarının güvenli olması gerekir. Bir ülkeden enerji sağlıyorsanız o ülkede ilişkilerin sağlıklı yürümesi lazım. İlişkiler bozuk ise kaynak güvenli değildir. Örneğin TANAP Azerbaycan’dan Gürcistan üzerinden Türkiye’ye geliyor. Azerbaycan ile ilişkiler güzel olması gerekiyor. Aynı zamanda güzergahta bulunan Gürcistan ile de ilişkilerin iyi olması gerekiyor. Makul fiyata tedarik edilmesi gerekiyor”

EKONOMİK KRİZ VAR

İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Özalp, “Şuanda ekonomik kriz var. Toplumun büyük bir kısmı uzmanlaştı veya uzmanı olduğunu zannediyor. Birçok kişi enerjiyi yazıyor. Kriz sadece Rusya Ukrayna kaynaklı savaş değil. Krizin temeli 2022 yılının başlarına dayanıyor. 2020 yılı virüs sebebi ile tamamen insanlar eve kapandığı için enerjiye talep az oldu. Fabrikaların birçoğu durdu. İnsanlar evden çalıştı. Ekoloji biraz rahatladı. 2020 yılında neredeyse yüzde 30 oranında azıldı. Üretim durunca ülkelerin, devletlerin enerji tüketimi de azaldı. Petrol fiyatları 2020 yılının ilkbaharında 25 dolara kadar düzdü. Fiyatlar düşünce arzda azaldı. Enerji şirketleri yatırım yapmadılar. 2021 yılına geçtiğimiz de sonuna doğru pandemiden çıkınca hızlı bir şekilde hareketlilik meydana geldi. Haliyle üretim talebi karşılayamaz duruma geldi. Arz talebi karşılamayınca kriz meydana geldi” dedi.

TÜKETTİĞİMİZ ENERJİNİN YÜZDE 75’İNİ İTHAL EDİYORUZ

Ülke olarak tüketilen enerjinin yüzde 70’ini ithal ettiklerini belirten Özalp, “Tüketmiş olduğumuz doğalgazın yaklaşık yüzde 95,5’ini ithal ediyoruz. Bu oranlar yıllara göre değişiyor. Ülkenin yaklaşık olarak büyüme hızına bağlı olarak enerji tüketiminde değişiklik meydana geliyor. Bizim kömür rezervlerimiz yeterli ısıda olmadığı için Rusya’dan ithal ediyoruz”

TÜRKİYE ENERJİ MERKEZ ÜSSÜ OLABİLİR

İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Özalp, “Türkiye enerjide merkez ülke olabilir mi? 90’lı yıllardan günümüze kadar Türkiye bu hedefin başında koşmakta. Sovyetler birliği dağıldıktan sonra Türkiye orada büyük bir boşluk hissetti. Türk Cumhuriyetlerinden ülkelerin enerji rezevelerini Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlamak ve bağlamda hem geçiş ücreti almak hem de makul fiyata enerjiyi Türkiye’ye tedarik etmek istedi. Bu büyük bir başarıydı” diye konuştu.

Muhabir: Haber Merkezi