Türkiye'nin son yıllarda en çok konuşulan dolandırıcılık vakalarından biri, "Ponzi Mine" lakaplı Mine Mumcu ve eşi Kazım Özkan'ın kurduğu saadet zinciriyle ortaya çıktı. Yüksek kâr vaadiyle yüzlerce kişiyi ağına düşüren çift, aralarında ünlü isimler, sporcular ve bürokratların da bulunduğu çok sayıda mağdur yarattı. Mine Mumcu’nun başrolde olduğu bu skandal, hem maddi kayıplar hem de kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Çiftin faaliyetleri, askeri kışlalardan İstanbul’un lüks semtlerine uzanan bir dolandırıcılık serüvenine dönüştü ve toplamda 100 yılı aşkın hapis cezasıyla sonuçlandı.
Askeri Kışladan Saadet Zincirine Uzanan Yol
Mine Mumcu ve astsubaylıktan atılan eşi Kazım Özkan, dolandırıcılık faaliyetlerine Kars’taki askeri kışlada başladı. İlk etapta askeri personeli hedef alan çift, yüksek kâr getireceği iddia edilen yatırımlarla saadet zinciri kurdu. Kars’taki faaliyetlerinin ardından Erzincan’daki 3. Ordu Komutanlığı’na geçen Mumcu ve Özkan, burada da aynı yöntemi sürdürdü. Ancak bu süreçte şikayetlerin artmasıyla haklarında dolandırıcılık suçlamalarıyla davalar açıldı. Kars ve Erzincan’daki davalar sonucunda çift, 50 yılı aşkın hapis cezasına çarptırıldı. Bu cezalar, dolandırıcılık ağının sadece başlangıcıydı; çiftin asıl büyük vurgunu, başkent Ankara ve İstanbul’da gerçekleşti.
Ankara’dan İstanbul’a: Ünlüler ve Bürokratlar Mağdur
2017 yılında Ankara’daki bürokratları hedef alan dolandırıcılık faaliyetlerinin ardından Mine Mumcu ve Kazım Özkan, rotalarını İstanbul’a çevirdi. İstanbul’da özellikle sanat ve spor camiasından tanınmış isimleri ağına düşüren çift, yüksek kâr vaatleriyle milyonlarca liralık vurgun yaptı. İstanbul Anadolu 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, toplam 16 kişinin şikayetçi olduğu belirtildi. Mağdurlar arasında basketbolcu Semih Erden 1.3 milyon TL, Tuzlaspor yöneticisi Koçer İlhanlı 3.5 milyon TL, Esin Ocaklı 500 bin TL, Özgür Yasa, Özge Yasa ve Yeliz Tuba Yasa kardeşler ise toplamda 3 milyon TL’lik kayıpla yer aldı. Ayrıca Ece Erken, Burcu Kıratlı, Sinan Akçıl ve Hülya Avşar’ın kardeşi Helin Avşar gibi ünlü isimler de dolandırıcılık ağının kurbanları arasında bulundu. Skandalın dikkat çeken bir diğer boyutu ise Diyanet İşleri Eski Başkanı Mehmet Görmez’in oğlunun da mağdurlar arasında yer alması oldu. Bu durum, dolandırıcılık ağının ne kadar geniş bir kitleyi etkilediğini gözler önüne serdi.





