Yenimahalle Belediyesi, Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin 750. vuslat yıldönümünü, Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi’nde düzenlediği özel bir etkinlikle andı. "Şeb-i Arus" olarak bilinen bu anlamlı programda, Mevlana’nın hoşgörü, sevgi ve barış mesajları ön plana çıkarıldı. Etkinlik, katılımcılara Mevlana'nın insanlığa sunduğu değerler ve öğretilerini bir kez daha hatırlatma fırsatı sundu.
Etkinliğe, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ve eşi Azize Yaşar ev sahipliği yaptı. Başkan Yaşar, etkinlikte yaptığı konuşmada Mevlana’nın öğretilerinin, özellikle sevgi, hoşgörü ve barışın, günümüzdeki önemine dikkat çekti. Yenimahalle'deki huzur, eşitlik ve barışa olan katkılarını yine bu öğretiler ışığında sürdürdüklerini vurguladı.
Mevlana'nın Öğretileriyle Dolu Bir Gece
Etkinlik, Hafız Ali Tel'in Kur'an tilavetiyle başladı ve program, Mevlana’ya yönelik kasidelerle devam etti. Hafız Bilal Demiryürek ve diğer sanatçılar, Mevlana'nın öğretilerine uygun bir şekilde, kasidelerle katılımcıları ruhani bir yolculuğa çıkardı. Türk Tasavvuf Musiki Konseri de geceye renk katarken, dinleyiciler Mevlana’nın öğretilerine ve manevi derinliğine daha da yakınlaştılar.
Başkan Yaşar, etkinlikte yaptığı konuşmada, Mevlana'nın "Gel, ne olursan ol, yine gel!" gibi öğretilerinin, günümüz dünyasında insanlar arasında sevgi ve hoşgörüyü arttırmaya yönelik çok önemli bir rehber olduğunu belirtti. Yenimahalle'de toplumsal barış ve huzurun temelinin de bu tür değerlerle şekillendiğini ifade etti.
Etkinlikte Sunulan Lokma ve Hoşgörü
Programın sonunda, katılımcılara lokma ikramı sunuldu. Bu geleneksel ikram, Mevlana'nın öğretilerine ve onun insanları bir araya getiren hoşgörü anlayışına bir selam niteliğindeydi. Etkinlik, sadece bir dini anma değil, aynı zamanda Mevlana’nın insanları birleştiren felsefesini de yaşatan bir buluşmaya dönüştü.
Yenimahalle Belediyesi'nin düzenlediği bu anlamlı etkinlik, Mevlana'nın öğretilerini sadece bir dini figür olarak değil, insanlığın ortak değerleriyle şekillenen bir öğreti olarak hatırlatmaya vesile oldu. Bugün, Mevlana'nın sevgi ve hoşgörü temelli yaşam tarzı, toplumsal barışın ve insanlık değerlerinin pekişmesine yardımcı oluyor. Bu tür etkinlikler, kültürel mirasımıza sahip çıkmanın ve onu yaşatmanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
