Konya’nın Karapınar ilçesinde yaşayan 50 yaşındaki Fadime Küçük, azmi ve kararlılığıyla çocukluk hayalini gerçeğe dönüştürerek herkese ilham veren bir başarı hikayesine imza attı. İki çocuk annesi olan Küçük, maddi imkansızlıklar nedeniyle gençlik yıllarında eğitimine devam edememiş, ancak bu durum onun hayallerinden vazgeçmesine neden olmamıştı. Çocuklarını üniversite mezunu yapmanın gururunu yaşayan Küçük, kendi eğitim hayallerini gerçekleştirmek için cesur bir adım attı ve azmiyle çevresine örnek oldu.
Çocukluk Hayalinin Peşinden Koştu
Fadime Küçük’ün hikayesi, azmin ve kararlılığın yaş sınırı tanımadığını kanıtlıyor. Gençlik yıllarında maddi zorluklar nedeniyle okulu bırakmak zorunda kalan Küçük, ailesine destek olmak için erken yaşta hayatın sorumluluklarını üstlendi. Ancak, içindeki öğrenme aşkı hiçbir zaman sönmedi. Çocuklarının üniversite eğitimlerini tamamlamalarının ardından, Küçük kendi hayallerine odaklanmaya karar verdi. Bu karar, onun için yalnızca bir başlangıçtı. Önce lise eğitimini tamamlayan Küçük, ardından Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) hazırlanarak büyük bir başarıya imza attı. Selçuk Üniversitesi Karapınar Aydoğanlar Meslek Yüksekokulu Süt ve Süt Ürünleri Bölümü’nü kazanan Küçük, 250 puanla hayalini kurduğu üniversite sıralarına oturdu.
Bu süreçte Küçük’ün en büyük destekçileri ailesi oldu. Eşi ve çocukları, ona sadece moral desteği sağlamakla kalmadı, aynı zamanda ders çalışmasına yardımcı olarak onun başarısında önemli bir rol oynadı. Çocuklarının ona ders anlatması, evde bir öğrenme ortamı yaratılmasına olanak sağladı. Küçük, ailesinin desteğiyle sınavlara hazırlandı ve azmiyle üniversite kapılarını araladı. Bu süreç, onun için sadece akademik bir başarı değil, aynı zamanda ailesiyle bağlarını güçlendiren bir deneyim oldu.
Eğitimde Yaş Sınırı Yok
Fadime Küçük’ün üniversite yolculuğu, çevresindeki herkesi şaşırttı ve ilham verdi. Üniversiteye başladığında, yaşı nedeniyle diğer öğrenciler tarafından initially öğretim görevlisi sanıldı. Ancak Küçük, öğrenci olduğunu açıkladığında, sınıf arkadaşlarının hayranlığını kazandı. Kendisini “abla” olarak gören genç öğrencilere annelik yapan Küçük, sınıf ortamında hem öğreniyor hem de deneyimlerini paylaşıyor. Onun bu enerjisi, sınıfta pozitif bir atmosfer yaratırken, diğer kadınlara da eğitim için asla geç olmadığını gösteriyor.
