Sivas’ın Eski Sanayi bölgesinde, demirin ateşle dans ettiği bir dükkânda, Kadir Demirezen adeta bir sanat eseri gibi mesleğini icra ediyor. 50 yıldır demircilik sanatını sürdüren 65 yaşındaki Demirezen, soyadının hakkını vererek, unutulmaya yüz tutmuş bu kadim mesleği yaşatmaya devam ediyor. Dedesinden devraldığı bu mirası, ilk günkü tutkuyla sürdüren Demirezen, nacak, balta, keser gibi geleneksel ziraat aletleri üreterek hem geçimini sağlıyor hem de Türk kültürünün önemli bir parçasını geleceğe taşıyor. Yanında, yılların deneyimine sahip Ömer Faruk Kalabak ile çalışan Demirezen, çırak bulamama sorununa rağmen mesleğine olan bağlılığını hiç kaybetmemiş. Türkiye’nin dört bir yanına ürün gönderen bu ikili, demircilik sanatını adeta bir yaşam biçimi haline getirmiş.
Çırak Eksikliği ve Mesleğin Zorlukları
Demircilik, sabır, ustalık ve fiziksel dayanıklılık gerektiren bir meslek. Kadir Demirezen, demirin kızgın ateşte dövülerek şekillendirildiğini ve bu sürecin hem zahmetli hem de bir o kadar büyüleyici olduğunu vurguluyor. Ancak, mesleğin devamlılığı için en büyük engel, yeni nesillerin bu sanatı öğrenmeye ilgi göstermemesi. Demirezen, “10 yıl önce bu meslek neredeyse bitti, ama şimdi çok değerli. Türkiye’nin her yerine iş yapıyoruz. Çiftçilere genellikle tamirat hizmeti sunuyoruz, ama çırak eksikliği nedeniyle zorlanıyoruz,” diyor. 30 yıllık müşterileriyle kurduğu güçlü bağ, onu mesleğe daha da sıkı sıkıya bağlamış. “Mesleği bırakmayı hiç düşünmedim,” diyerek kararlılığını ortaya koyan Demirezen, demirciliğin sadece bir iş değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı olduğunu ifade ediyor.

Çırak bulamama sorunu, sadece Demirezen’in değil, bu mesleği sürdüren pek çok ustanın ortak derdi. Teknolojinin hızla ilerlemesi ve gençlerin daha modern mesleklere yönelmesi, demircilik gibi geleneksel sanatların geleceğini tehdit ediyor. Ancak Demirezen, bu zorluklara rağmen umudunu yitirmiyor. Ömer Faruk Kalabak ile birlikte, ellerinden geldiğince mesleği yaşatmaya çalışıyorlar. Kalabak, demirciliğin inceliklerini öğrenmek isteyen gençlere kapılarının her zaman açık olduğunu belirtiyor, ancak ilgisizlik nedeniyle bu çağrının karşılıksız kaldığını ekliyor.
Fabrikaların Üretmediği Aletler, Ustanın Ellerinde Hayat Buluyor
Ömer Faruk Kalabak, demircilik mesleğine 10 yaşında başlamış ve tam 53 yıldır bu sanatı icra ediyor. 63 yaşındaki Kalabak, demirin dövülmesinin kolay bir iş olmadığını, ancak bu mesleğin kendisine bir hayat felsefesi kazandırdığını söylüyor. “Demir dövmek kolay değil,” diyen Kalabak, özellikle ziraat aletleri yapımı ve tamiratı üzerine yoğunlaştıklarını belirtiyor. Çiftçilerin ihtiyaç duyduğu aletlerin kırılan parçalarını bulmakta zorlandığını, çünkü fabrikaların artık bu tür ürünleri üretmediğini ifade ediyor. “Kırılan parçaları bulamayanlar bize geliyor. Biz, onların ihtiyaçlarını karşılamak için buradayız,” diyerek mesleğin önemini vurguluyor.





