Ancak, bu durum inşaatın aksamaya başlamasına neden oldu. Hacivat ve Karagöz'ün esprileri ve şakaları, diğer işçilerin dikkatini dağıttı ve işlerin gecikmesine yol açtı. Bu durum, padişahın kulağına ulaştı ve durumun ciddiyetini fark eden padişah, bir ferman yayınlayarak Hacivat ve Karagöz'ün idam edilmesine karar verdi.
Kesin bilgilerin olmamasına rağmen, bu rivayet, Hacivat ve Karagöz'ün trajik sonla biten bir hikayesini anlatır. İnşaat projesinin aksaması ve padişahın öfkesi, bu iki karakterin hayatlarına mal oldu. İdam edilmeleri, onların nükteli ve komik tavırlarının sonucunda yaşadıkları dramatik bir son olarak kabul edilir.
Hacivat ve Karagöz'ün hikayesi, Türk halk kültüründe derin bir iz bırakmıştır. Bu karakterler, komiklikleri ve zekalarıyla tanınırken, trajik sonları da unutulmaz bir şekilde anılır. Hikayeleri, Türk halk tiyatrosu olan Karagöz oyunlarında canlandırılır ve geleneksel olarak nesilden nesile aktarılır. Bu hikaye, Türk kültürünün zenginliğini ve halkın mizah anlayışını yansıtan önemli bir anlatıdır.
Ancak, bu hikayenin tarihsel gerçeklikle ne kadar uyumlu olduğu konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Rivayetler ve sözlü anlatılar aracılığıyla aktarılan hikayelerde farklı versiyonlar bulunmaktadır ve bu da zamanla değişiklik gösterebilir. Hacivat ve Karagöz'ün idam edildiği iddiası, tarihsel bir olaya dayandığı gibi, bir mit ya da sembolik bir anlatı olabilir. Bu nedenle, bu hikaye üzerindeki tartışmalar ve yorumlar devam etmektedir.