Milattan Önce 7000 ile 5000 yılları arasında insan yerleşimine ev sahipliği yapan bu şehir, Hititlerden Osmanlılara kadar birçok medeniyetin izlerini taşıyor. Büyük İskender'den Selçuklulara, Danişmentlilerden Candaroğullarına kadar birçok hükümdarlığın hâkimiyetine şahit olan Çankırı, Cumhuriyet döneminde de tarihî mirasını koruyarak günümüze ulaştı.

Çankırı'nın nüfusu günümüzde 216 bin civarında olup, şehrin üçte biri ormanlarla kaplıdır. Bisiklet gezileri, kamp alanları ve tarihi mekanlarıyla ön plana çıkan Çankırı, ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler sunuyor. İşte Çankırı'da gezilmesi gereken yerler:

Tarih öncesi dönemlerden kalma mağaralar, kaya mezarlara ve tapınaklar içeren bir höyük.


Çankırı Müzesi: Bölgenin tarihine ışık tutan eserlerin sergilendiği müze.


Çankırı Kalesi: Şehrin manzarasını en güzel gözlemleyebileceğiniz tarihi kale.


Sakaeli Kaya Mezarları: Roma ve Bizans dönemlerine ait kaya mezarları.


Alpsarı Göleti: Doğal güzellikleriyle öne çıkan, piknik ve dinlenme alanı.


Tuz Mağarası: Astım hastalarına iyi geldiği söylenen, Hititlerden bu yana işletilen tuz mağarası.


Bayramören Tarihi Ahşap Köprü: Melan Çayı üzerinde bulunan ve 19. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen köprü.

Kış sporlarına ilgi duyanlar için ideal bir merkez.


Koca Meşe: Dünyanın en yaşlı meşelerinden biri olarak bilinen ve devlet tarafından koruma altına alınmış ağaç.


Sultan Süleyman Cami - Ulu Cami: Kanuni Sultan Süleyman'ın emriyle inşa edilen ve Mimar Sinan'ın kalfalarından Sadık Kalfa tarafından yapılan cami.
Çankırı'nın tarihi ve doğal güzelliklerini keşfetmek için en az bir hafta ayırmanız önerilir. Bu şehir, hem tarih meraklılarına hem de doğa severlere hitap eden eşsiz yerler sunuyor.

Muhabir: Kadir Görgülü