Film dünyasında olağanüstü bir etki yaratan ve yurt dışında büyük ilgi gören bir yapım, Türkiye'de oldukça karmaşık bir sürece tabi tutulmuştur. Söz konusu film, o dönemde sıkıyönetimin hâkim olduğu bir döneme denk gelmiştir. Bu dönemde, ülkede baskıcı bir yönetim tarzı hakimdi ve bu durum birçok konuda sansür ve yasaklamaların yaşanmasına yol açmıştır.

Filmin ilgi çekici yanı, ülkedeki Kürt sorununu ele almasıdır. Kürt sorunu, yıllardır Türkiye'nin gündeminde yer alan ve toplumsal bir mesele haline gelen bir konudur. Ancak, o dönemde bu sorunla ilgili yapılan her türlü tartışma ve eleştiri sansürlenmekte ve yasaklanmaktaydı. Film, cesur bir şekilde bu sorunu ele alarak toplumsal bir farkındalık yaratmaya çalışmıştır.

Ancak, Türkiye'deki baskıcı yönetim, filmi potansiyel bir tehdit olarak görmüş ve onu yasaklama yoluna gitmiştir. Türkiye'de gösterimi tamamen engellenen film, izleyenlere cezalar bile verilmiştir. Bu durum, sansürün ve ifade özgürlüğünün ciddi bir ihlali olarak değerlendirilmiştir. Film, yasaklandığı için uzun bir süre boyunca Türkiye'deki izleyicilerle buluşamamış ve sadece yurt dışında gösterilebilmiştir.

Film, yurt dışında büyük bir ilgi ve takdir toplamıştır. Uluslararası festivallerde ödüller kazanmış ve dünya genelinde birçok sinemasever tarafından izlenmiştir. Bu şekilde, film uluslararası alanda Türkiye'nin insan hakları ihlalleri ve sansür konularında sesini duyurmayı başarmıştır.

Türkiye'de geçen yılların ardından sansürün azaldığı ve ifade özgürlüğünün daha fazla saygı gördüğü bir dönemde, film nihayet Türkiye'de gösterime girebilmiştir. Bu durum, bir dönem yasaklanan ve sansürlenmeye maruz kalan bir yapıtın, sonunda özgürce izleyiciyle buluşabilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmiştir. Film, bu sayede Türkiye'deki izleyicileriyle buluşarak yerli sinemada tartışmalara ve farklı bakış açılarının sunulmasına katkıda bulunmuştur.

Muhabir: Haber Merkezi