Avukat Gizem Gonce'nin paylaştığı bilgilere göre, ev sahibi ilk olarak arabuluculuk yoluna başvurdu fakat kiracının evden ayrılmak istememesi ve kirasını artırmayı önermesi üzerine arabuluculuk sürecinde anlaşmaya varılamadı. Bunun üzerine ev sahibi tarafından tahliye davası açıldı ve dava sürecinde hızlı bir karara varıldı. İlk duruşmada, taşınmazın tahliyesine karar verildi. Bu kararın önemli bir noktası, ev sahibinin kiracıya haklı bir nedenle ihtarname göndererek, kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğini ve tahliye talebini en az 3 ay önceden bildirmiş olmasıydı.

Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi'nin verdiği karara göre, tahliye kararı alınabilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi gerekiyor. Bu şartlar; kira sözleşmesinin 10 yıllık uzama süresinin dolmuş olması, sürenin dolmasından en az 3 ay önce kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğinin kiracıya bildirilmiş olması ve bir sonraki kira döneminde tahliye davasının açılmış olması olarak sıralanıyor.

Türk Borçlar Kanunu'nun 347. maddesinde belirtilen 4 şartın sağlanması durumunda, 10 yılı aşan kira sözleşmelerinde tahliye işlemlerinin hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilmesinin önünü açıyor. Bu gelişme, hem ev sahipleri hem de kiracılar için önemli bir dönüm noktası olabilir ve uyuşmazlıkların çözümünde yeni bir yol haritası sunuyor.

Muhabir: Kadir Görgülü