Seçimler yaklaştıkça muhalefet hiç durmadan ekonominin çok kötü olduğunu, milletin açlıktan öldüğünü, insanların beslenme ihtiyacını karşılayamadığı için ser sefil olduğunu habire işleyip duruyor. Elbette ekonominin iyi olduğu söylenemez. Ancak kendisinin bu ekonomik krizi nasıl düzelteceğini de hiç söylemiyor. Veya bu ekonomik krizin yolsuzluklardan, hırsızlıklardan meydana geldiğini belirtiyor. Doğruluk payı vardır. Ancak unutulmaması gerekir ki yolsuzluktan ve hırsızlıktan yüce divanda yargılanan muhalefet bakanları başbakan yardımcıları da olmuştu.
Muhalefet genel başkanlarından bazıları bu milleti tanımadığı için böyle davranmaktadır. Hem milleti tanımıyorlar hem de milleti idare etmeye kalkışıyorlar. Halbuki bu millet at dışkısının içinden arpa tanelerini alıp yıkayıp, kurutup, taş altında ezerek karnını doyurarak İstiklal harbi kazanmış bir millettir.
Her türlü manevi değerlere karşı çıkarak, yapılan İslami bir hareketi “ irtica hortluyor, şeriat geliyor, halifelik geliyor” gibi hezeyanlarla değerlendirirseniz elbette bu millet kendi manevi değerlerine sahip çıkacaktır. Ramazan mübarek günde canlı yayında milletin huzurunda çay içerseniz, “ oruç tutanların oruçlarını Allah kabul etsin” diyerek oruç tutmadığınızı ilan ederseniz bu millet bütün ekonomik zorluklara karşı manevi değerlerini koruyacaktır.