Disiplinsizlik ve İsyanlar: Yeniçeri Ocağı, sürekli disiplinsizlik, yolsuzluk ve isyanlarla bilinen birlik haline geldi. Yeniçeriler, zaman zaman hükümete karşı isyan ettiler, padişahları tehdit ettiler ve istikrarsızlığı yarattılar. Bu durum, devletin egemenliğini göstererek imparatorluğun iç ve dış düşmanlarına karşı verimi artırdı.
Askeri Yetersizlik: Yeniçerilerin askeri yeteneği ilerleyerek gerilemeye başladı. Osmanlı İmparatorluğu'nun karşılaştığı modernleşmiş Avrupa orduları karşısında geri kalmışlardı. Yeniçerilerin geleneksel savaş taktikleri ve ekipmanları, modern silahların ve savaş ekipmanlarının etkisiz hale getirilmesi mümkün olmuştu. Bu durum, Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri gücünün ortaya çıktığını ve yeniliklere karşı dayanıklılığını ortaya çıkardı.
Merkeziyetçilik ve Modernleşme: Sultan II. Mahmud döneminde Osmanlı İmparatorluğu'nda merkeziyetçilik ve modernleşme çabaları hız kazandı. Yeniçeri Ocağı, bu reform çabalarının önünde bir engel olarak görüldü. Sultan II. Mahmud, imparatorluğu sürdürmek ve modernleştirmek için yeni bir askeri yapı ve daha disiplinli bir ordu kurmak amacıyla Yeniçeri Ocağı'nı kaldırmaya karar verdi.
1826 yılında Sultan II. Mahmud'a bağlılık yemini etmeyi reddeden ve isyan eden bir grup yeniçeri tarafından meydana gelen olaylar sonucunda Yeniçeri Ocağı lağvedildi. İsyan bastırıldıktan sonra yeniçerilere ait binalar yıkıldı, silahlar toplandı ve yeni bir ordu kurma süreci başlatıldı. Bu süreçte modernleşme çabaları Batı'dan eğitim almış askeri birlikler kuruldu ve Osmanlı İmparatorluğu'nun modern ordusu oluşturuldu.
Yeniçeri Ocağı'nın yaşadığı, Osmanlı İmparatorluğu'nun modernleşme sürecinin önemli bir dönüm noktasıdır. Bu olay, imparatorluğun askeri ve siyasi yapısında değişimlere yol açmış ve modern Türk ordusunun temellerini atmıştır.