Çorum'un Boğazkale ilçesinde yer alan ve Hitit İmparatorluğu'nun eski başkenti Hattuşa'daki Büyük Tapınak kalıntıları arasında bulunan gizemli yeşil taş, arkeologların ve tarih meraklılarının ilgisini çekmeye devam ediyor. Dilek taşı olarak da bilinen bu büyük nefrit monolit, bölgenin ve dönemin kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor.

tarihi önemi hakkında kesin bir bilgiye ulaşılamamıştır.

Hattuşa Kazı Başkanı Prof. Dr. Andreas Schachner, taşın bölgede bulunan diğer taşlardan farklı olduğunu ve bu nedenle büyük ilgi gördüğünü belirtiyor. Yeşil taşın nefrit ya da serpantinit gibi bir taş türünden yapıldığı bilinse de, taşın tarih öncesi dönemlerde nasıl kullanıldığı konusunda net bir fikir yürütmek güç.

Schachner, "Bu taşın antik çağlardaki kültürel değeri hakkında net bir bilgi bulunmamakta. Mevcut konumunda kullanılmadığı kesin olarak biliniyor," diyor ve ekliyor: "Taşın Hitit döneminde burada kullanılmadığını gösteren birçok işaret var. Tapınak alanının Hititler'den sonra da mezarlık ve yerleşim alanı olarak kullanıldığı biliniyor."

Bazı teoriler, taşın bir taht ya da tören sunağı olarak kullanılmış olabileceğini öne sürse de, bu iddialar kesin delillerle desteklenemiyor. Hititlerin astronomik ve astrolojik konulara olan ilgisi göz önüne alındığında, taşın zamanın geçişini ve mevsimlerin değişimini izlemek için bir araç olarak kullanılmış olabileceği düşünülüyor.

Ancak, Alaca Höyük gibi yakın bölgelerde benzer taşların bulunamaması, bu monolitin çok fazla önem taşımadığına dair spekülasyonlara yol açıyor. "Hititler: Kayıp Medeniyetler" kitabının yazarı Arkeolog Damien Stone, Alaca Höyük'ün Hitit İmparatorluğu'nun son dönemlerinde önemli bir kült merkezi haline geldiğine dikkat çekiyor. Stone, "Hitit kayıtları, buranın muhtemelen bir Güneş tanrıçasına adandığına dair ipuçları veriyor," diyor.

Muhabir: Kadir Görgülü