Türk edebiyatının çarpıcı şairlerinden Şükrü Erbaş, "Köylüleri Niçin Öldürmeliyiz?" adlı şiiriyle okuyucularını hem şaşırtıyor hem de düşündürüyor. Şiir, adından da anlaşılacağı üzere, sıradan bir şiir olmanın ötesinde, toplumsal bir eleştiri ve ironi barındırıyor.

Erbaş'ın bu eseri, köylülerin yaşam tarzları, toplumsal rolleri ve modern dünya ile olan çatışmaları üzerine kurulu. Şiirde köylüler, değişime kapalı, katı ve eski düşüncelere sahip bireyler olarak tasvir ediliyor. Erbaş, köylülerin geleneksel yaşam tarzlarını ve modern toplumla olan çelişkilerini ironik bir dille ele alıyor.
Eleştirel Bakış Açısı: Şiir, köylülerin modernleşme sürecindeki yerini sorgularken, aynı zamanda toplumun bu kesime bakışını ve onları dışlayıcı tutumlarını da gözler önüne seriyor. Şair, şiirde yer alan "öldürme" fiilini mecazi bir anlamda kullanarak, toplumun köylülere yönelik önyargılarını ve bu önyargıların toplumsal sonuçlarını vurguluyor.
Şiirin Provokatif Stili: Erbaş'ın şiiri, okuyucuyu rahatsız eden ve düşündüren bir yapıya sahip. Bu yapı, okuyucuyu köylülere ve genel olarak toplumsal değer yargılarına dair kendi ön yargılarını sorgulamaya itiyor.
Sonuç: Şükrü Erbaş'ın "Köylüleri Niçin Öldürmeliyiz?" şiiri, köylülerin toplumdaki yerini ve modern dünya içindeki çelişkilerini keskin bir dille ele alıyor. Şiir, toplumun alt kesimlerine yönelik genel kabulleri sorgulatıyor ve bu kesimlerin karşılaştığı zorlukları gözler önüne seriyor. Erbaş'ın bu eseri, Türk edebiyatında sosyal eleştirinin ne kadar güçlü bir araç olabileceğini bir kez daha kanıtlıyor.