Sadece 10 parçayla başladığı koleksiyonu bugün 2 bin 500 parçaya ulaşan Ertuğrul’un kurduğu Haceş Müze Evi, ayda 3 bin ziyaretçiyi ağırlıyor.
Emeklilik hayatını doğup büyüdüğü topraklarda sürdürmek isteyen Ertuğrul, antikalara olan ilgisini köyüne taşıyarak 12 yıl önce Haceş Müze Evi’ni kurdu. Yayık, çıkrık, eyer, hamur teknesi, çeyiz sandığı, eski saatler, körük ve kızak gibi Anadolu kültürünü yansıtan çok sayıda tarihi obje, müze evin odalarında sergileniyor.
“10 Objeyle Başladım, 2 Bin 500’e Ulaştı”
Müzenin hikayesini anlatan Ertuğrul, "Tahminen 10 objeyle başladım. Eski bir ambar, çıkrık ve radyo vardı elimde. Zamanla gelen-giden eş dost destek oldu, malzeme getirdi. Büyük objeler için bize haber veriyorlar, biz gidip alıyoruz. Bu yolculuk böylece büyüdü gitti. Şu an 2 bin 500 parçaya ulaştık. Ayda ortalama 3 bin ziyaretçimiz var" dedi.
“Kültürel Bir Buluşma Noktasına Dönüştü”
Müzenin sadece nostalji değil, aynı zamanda kültürel bir eğitim alanı haline geldiğini belirten Ertuğrul, “Üniversite öğrencileri geliyor, ders işliyorlar. Akademisyenler gelip kitap yazıyor. Böyle bir ortamın oluşacağını biz de hayal etmemiştik. Şimdi alanımızı genişlettik, ama bu işin sonu yok. Biz yaşadıkça devam ettireceğiz. Bizden sonra ne olur bilemiyorum" diye konuştu.
“Turizme Katkı Sağlıyor”
Haceş Müze Evi'nin Aydıncık’a ve Yozgat’a turizm açısından önemli katkılar sağladığını ifade eden Ertuğrul, “Türkiye’nin dört bir yanından ziyaretçiler geliyor. Müzeciler, tarihçiler, öğrenciler... Gelen herkes memnun kalıyor. Onların memnuniyeti bizi daha fazlasını yapmaya teşvik ediyor” dedi.
“Köyümüzün Gözbebeği”
Köy sakinlerinden Erva Nur Özdemir ise, müzenin hem köy halkı hem de ziyaretçiler için özel bir yer olduğunu belirterek, “Müzemiz uzun zamandır var ve çok tanınıyor. Tarihi eserlerden dolayı internet aramalarında sık sık karşımıza çıkıyor. Köyümüzde de birçok tarihi yer var ama en çok Haceş Müze Evi ilgi görüyor” dedi.
Köyde başlayan bir merakın, bölgesel bir kültür mirasına dönüşmesini sağlayan Erdal Ertuğrul’un Haceş Müze Evi, geçmişle bugünü buluştururken, köy turizminin gelişmesine de katkı sağlıyor.